KONUŞURKEN NEFESİM YETMEMEYE BAŞLADI  

Haber dosyamızın konuğu olan Yunusemre Devlet Hastanesi Ortapedi Uzmanı Yusuf İzzet Demircan çalışırken covide yakalanan hekimlerden. Covidi ağır atlatmış biri olarak yaşadıklarını anlatan Demircan, “Konuşurken nefesim yetmemeye başladı” dedi. 

Doktor Yusuf İzzet Demircan 

Boğulma hissi yaşıyordum 

52 yaşındaki Yusuf İzzet Demircan evli ve 2 çocuk babası. Eşi de aile hekimi olarak görev yapıyor. Bu mücadeleyi eşiyle birlikte veren Demircan en çok çocukları için endişeleniyor. Yaşadığı süreci anlatan Demircan, “Yaklaşık 3 hafta oldu ben covide yakalanalı. Eşimle birlikte pozitif çıktık. Süreç çok zor geçti. Telefonda konuşurken nefesim yetmemeye başladı. Konuşurken bile zorluk yaşıyordum. Aşırı öksürükle boğulma hissi gelmeye başladı. Kan değerlerim yükseldi. Akciğer tutulumu oluştu. Uyku düzenim bozuldu. İştahım kesildi. Şu an 10. günü hastaneye yatışımın. Şu an hala göğüs hastalıkları bölümünde tedavim devam ediyor. Süreç çok ağır” dedi. 

Herkes elinden geleni yapmalı 

Virüsün kimde nasıl bir etki oluşturacağını bilemediklerini ifade eden Demircan, aylardır çok büyük  savaş verdiklerini vurguluyor. İnsanların yaşına ve kronik rahatsızlığı olmadığına aldanıp rahat davranmamaları gerektiğini de vurgulayan Demircan, “Akciğere indiği zaman daha kötü oluyor. 2 tane kızım var ben hep onları uyarıyordum. Arkadaşlarınızla aranıza mesafe koyun maskeyi çıkarmayın diye. Kızlarımda yaşadı maalesef bu süreci. Hepimiz hastanede kaldık. Kızlarım sonra evde karantinaya alındı. Eşim şu an iyileşip işine başladı. Yeniden insanları iyileştirmek için mücadeleye devam ediyor. Toparlanıp bende işimin başına döneceğim. Toplum olarak herkes elinden geleni yapmalı. Bunun üstesinden ancak böyle gelebiliriz.” ifadelerini kullanıyor.  

Bütün semptomları dolu dolu yaşadım 

Bu süreci yaşarken  sevdiklerinin hasta olduğunu görmenin en kötü duygu olduğunu ifade eden Ortapedi Uzmanı Demircan, “Yoğun bakıma girmedim şükür ama bütün semptomları dolu dolu yaşadım. Neler yaşanabilecekse hepsini bilfiil üzerimde gördüm. Sürecin nereye varacağını hiç kimse bilemiyor. Çok zor anlarım oldu.  Covid alanında yatıyorsunuz ve dışarıya koridora dahi çıkamıyorsunuz. Psikolojik olarak çok etkiliyor. Eşiniz yanınızda yatıyor çocuklar evde. Aklınız kalıyor. İnsanı en çok yoran, yıpratan şey sevdiklerinizin de hasta olduğunu kötü olduğunu görmek. Daha kötüye gider mi düşüncesi oluyor hep. İnsanın ailesinden birilerinin hasta olması insanı daha çok yıpratıyor.” diye konuştu. 

EVDE CEZAEVİ HAYATI YAŞIYORUZ 

30 yaşındaki Murat Akın, Yunusemre Devlet Hastanesi’nin Yurt Dışı Pcr Kayıt bölümünde Acil Servis Sekreteri olarak görev yapıyor. Yurt dışına gidecek ve yurt dışından gelen insanların, PCR testi kaydı oluşturmak için ilk uğradıkları kişi Akın oluyor. Bu süreçte psikolojik olarak çok yıprandıklarını belirten Akın, “1 ay ailemden uzak kaldım” dedi. 

Acil Servis Sekreteri Murat Akın 

70 yaşındaki anne ve babası ile birlikte yaşayan Acil servis sekreteri Murat Akın, “Pandemi sürecinde eve gitmek istemedim bende covid varsa onlara da bulaşmasın diye. Ancak onlara da bakmak zorunda olduğum için gitmek durumunda kalıyorum. Çok dikkat ediyorum maske ve mesafeye. Çok korkuyoruz.  Annem ve babama bişey olur korkusuyla 1 ay otelde kaldım. Bu süreç çok etkiledi bizi. Psikolojik olarak çok etkiledi.” diye konuştu.  Mesai saatleri içerisinde birçok koruyucu ekipman içerisinde saatlerini geçiren Murat Akın, sıcaktan kıyafetlerin üzrine yapıştığını belirtiyor. Bunca çabaya karşılık da insanlardan duyarlılık beklediğini vurgulayarak, “Mesai saatleri içerisinde gün boyu çift maske, çift eldiven, siperlik ve önlük içerisinde duruyoruz. Maskenin kullanımı çok zor ama takmak zorundayız. Sıcaktan yapışıyor kıyafetler. İstediğimiz tabiki bu değil ama dikkat etmek zorundayız. Herkesin bu şekilde dikkatli olmasını bekliyoruz. Sevdiklerimize dokunamıyoruz, sarılamıyoruz. Evde tamamen cezaevi hayatı yaşıyoruz. Onlar ayrı odada bizler ayrı odalarda. Bu sürecin bitmesini istiyoruz. Bunun çözümü insanlara bağlı. Maskemizi kolumuza değilde ağzımızı burnumuzu kapatacak şekilde takılmasını istiyoruz.” Diyor. 

COVİD ATLATTIM HALA KORKUYORUM 

37 yaşındaki Özlem Uçarel, Yunusemre Devlet Hastanesi’nde Karşılama ve Yönlendirme Personeli olarak görev yapıyor. Çalışırken yaşadıkları zorlukların yanı sıra korona virüse de yakalanıp çok ağır atlatan Uçarel, “Covid atlattım. Ama hala çok korkuyorum” dedi. 

Danışma Personeli Özlem Uçarel

Kimsenin vebalini alamam 

Nişanlı olan Uçarel, korona virüs nedeniyle düğün tarihi alamıyor. Kimsenin vebalini almak istemediğini vurgulayan Uçarel, “ Nişanlıyım covid var diye düğün tarihi alamadık. Kimsenin vebalini almak istemiyorum. Kronik rahatsızlığı olan annelerimiz, babalarımız, sevdiklerimizi düşünmek zorundayız. Pandemi ne zaman biterse o zaman yapacağız düğünü. İnsanlar maalesef kurallara uymuyorlar. İnsanlar dışarıda devamlı birilerinin uyarmasını bekliyor. Bu çok acı. Bilinçli bir vatandaş olarak davranmak yerine başkalarının uyarısıyla kurallara uyum sağlayabilmek çok kötü bir durum. Hastanelere de hala randevusuz gelen insanlar var. Gelip sıra bulurum diye düşünerek burada kalabalık oluşturuyorlar.” diye konuştu. 

Boğuluyorsunuz gibi oluyor 

Yaklaşık 3 hafta önce korona virüse yakalanan ve bu süreci çok ağır atlattığını söyleyen Uçarel, “ 9 gün boyunca hastanede yattım. Sonrasında taburcu olup 1 haftada evde izole oldum. Ağır bir süreçti. Bu süreçte ben bu hastalığı galiba yenemeyeceğim diye düşündüm. Nefes alamadığım anlar oldu. Bu korkunç bir duygu. Boğuluyorsunuz gibi oluyor. Annem 68 babam 72 yaşında. Onlara bulaştırmaktan çok korktum. En çok onları düşündüm aslında. Şans eseri onlarda çıkmadı. Şimdi de onlara temas edemiyorum. Odam ayrı yemek yediğim masam ayrı. Çok zor bir süreç. Hala korkuyorum. Çünkü sağlık sektöründeyiz ve risk taşıyoruz. Ben 2. ve 3. defa geçirenleri de gördüğüm için daha çok korkuyorum. Korkularla daha çok yüzleşiyoruz” dedi. 

YORULDUK AMA PES ETMİYORUZ 

34 yaşındaki Emel Gülen Yunusemre Devlet Hastanesi’nde güvenlik görevlisi olarak görev yapıyor. Günde hastaneye gelen yüzlerce hastayla iletişim halinde ve sağlık çalışanlarının yorulduğunu belirten Gülen, “Bu süreçte çok yorulduk ama pes etmiyoruz” dedi. 

Güvenlik görevlisi Emel Gülen

En büyük korkumu yaşadım 

Evli ve 2 çocuk annesi olan Emel Gülen, kendisi de korona virüse yakalanarak sürecin nasıl zorlu geçtiğini kendinde ve sevdiklerinde gördü. Kendileri ile birlikte yaşayan annesine de korona virüs bulaştığını ifade eden Gülen, “Kuralların bilincindeyiz. Sürekli hastanede çalıştığımız için gerekli tedbirleri alıyoruz. Annem 60 yaşında ve maalesef ona da geçti korona virüs. En büyük korkum çocuklarıma ve anneme bulaştırmaktı. Annem için çok endişelendim kronik rahatsızlığı var. Ya atlatamazsa diye. Şükür bir sorun yaşamadan atlattı. Çok acı bir durum ona bir şey olsaydı düşüncesi bile” dedi. 

Keyfi gezmekten vazgeçilmeli 

Her biri elini taşın altına koyarken, insanlardan da duyarlı olmalarını beklediklerini ifade eden Gülen, “Herkes maskesine, mesafesine, temizliğine dikkat etsin. Hepimizin çocukları, yaşlıları, sevdiklerimiz var. Sağlıkçılar ellerinden geleni yapıyorlar. Çok yoruldular ama pes etmeden adeta savaş veriyorlar. İnsanların da bu çabaya karşılık olarak gerekli kurallara uyması gerekiyor. Toplumumuz keyfi gezmekten vazgeçmeli. Bizler sabahın erken saatlerinden akşam işten çıkana kadar sürekli maske ile duruyoruz. Çok zor oluyor bu şekilde ve yıpratıyor. Korona virüs geçirdik ama tekrar geçirme riskimiz var. O yüzden yine aynı kaygıları taşıyoruz. Bu yüzden de kurallara dikkat ediyoruz” ifadelerine yer verdi. 

HABER: MERVE DEMİR