KORKU VE ENDİŞE TAŞIYORUZ 

Haber dosyamıza konuk olan 49 yaşındaki Aydın Karavil, Yunusemre Devlet Hastanesi’nde İdari Mali İşler Müdür Yardımcısı olarak görev yapıyor. Covid geçiren ve tekrar yakalanma riski olduğunu belirten Karavil, “Korku ve endişe taşıyoruz” dedi. 

Aydın Karavil

Tekrar yakalanma riskim var 

Evli ve 3 çocuk babası olan Karavil korona virüsü atlattı ancak yine yakalanma riskine karşılık korku ve endişe içerisinde. Ailesi ve sevdikleri için çok daha dikkatli olduğunu belirten Karavil, “Korona virüse yakalandığımda aileme de bulaştı benden maalesef. Şu an hastanede çalıştığım için her türlü tedbiri daha fazla alıyorum. Tekrar yakalanma riskim var. Korkusunu ve endişesini taşıyoruz. Ya bana geçerse bende aileme bulaştırırsam korkusu hep oluyor. Babam 87 yaşında onun yanına gidiyorum ancak korkarak. Dikkat ediyorum maskeli duruyorum yanında. Kronik rahatsızlığı da var zaten. O yüzden çok korku yaşıyoruz.” ifadelerine yer verdi. 

İnsanlar anlamak istemiyor 

Hastanede idari personel olarak sağlık çalışanlarının nasıl mücadele ve savaş verdiklerini görüp, dışarıdaki insanların da kurallara dikkat etmediğini gördüklerinde içinin sızladığını ifade eden Karavil, “Herkes her şeyin farkında ancak yine de insanlar pek çok şeye dikkat etmiyor. İşleri olmadığı zaman dışarıya çıkamasalar bu bile yetecek. Ne kadar uyarılar yapılsa da, televizyonlarda bahsedilse de insanlar bunu anlamak istemiyor. Ne zaman ki çok yakınlarından birini ya da birilerini kaybederler o zaman bir şeylerin farkına varacak gibi duruyorlar. O da çok geç oluyor. O yüzden gerekli tedbirimizi almalıyız.” dedi. 

SAATLERCE MASKE TAKIYORUZ 

38 yaşındaki Hakan Karataş Yunusemre Devlet Hastanesi’nde temizlik görevlisi olarak görev yapıyor. Hastanede A’dan Z’ye herkesin mücadele verdiği bu süreçte çok yıprandıklarını belirten Karataş, “Çalışırken saatlerce maske takıyoruz. Çok yıprandık” diyor. 

Hakan Karataş

Aşırı yıprandık bu süreçte 

15 yıldır temizlik görevlisi olarak görev yapan Karataş, meslek hayatının en zor günleri yaşıyor. Hastanenin temizliğinden sorumlu olan hijyenin öneminin altını çizen Karataş, “Hem ülkemiz hem de dünya açısından zor bir süreç. Elimizden gelen sadece tedbir. Maske, mesafe ve hijyene dikkat etmek gerekiyor. Hastanede çalışırken tedbirimizi alıyoruz ama insanın içinde ister istemez şüphe ve korku oluyor. Zorlu bir süreçten geçiyoruz ama her daim işimizin başındayız. Hastanede çalışırken gün boyu koruyucu ekipmanlarla çalışmak durumunda kalıyoruz. Bu çok zor oluyor. Dışarıda insanlar maske takmaya üşenirken bizler saatlerce bir kaç katlı maskeyi çıkarmıyoruz. Aşırı yıprandık bu süreçte.” diye konuştu. 

Dalgaya alınacak bir konu değil 

Evli ve 2 çocuk babası olan Karataş, gösterilen fedakarlığın karşısında insanların sadece kurallara dikkat etmeleri gerektiğini belirtiyor. Karataş, “Ailem için çok daha dikkatli davranıyorum. Annem ve babamla aynı sokakta oturuyorum ancak göremiyorum. Bizler bu süreçte en çok sevdiklerimizden yoksun kaldık. İnsanların zorunlu olmadıkça dışarıya çıkmamalarını istiyoruz. Kurallara dikkat etsinler. Dalgaya alınacak bir konu değil bu. Size belki bir şey olmaz belki ama sizin bulaştırdığınız biri ölebilir. Bu sevdiğiniz biri olabilir. Sizden bulaştığı için de vicdan azabı duyarsınız. Sevdiklerini düşünüp kurallara uysunlar.” diyerek uyarılarda bulundu. 

SAĞLIKÇILARIMIZ OLMASA İYİ OLAMAZDIK

Haber dosyamıza konuk olan 67 yaşındaki Kadir İnanç ve 65 yaşındaki eşi Nursel İnanç korona virüs nedeniyle Yunusemre Devlet Hastanesi’nde tedavi görüyor. İnsanlara korona virüs sürecinin nasıl zorlu geçtiğini birebir yaşamış kişiler olarak gazetemize anlatan İnanç çifti, “Sağlıkçılarımız olmasa iyi olamazdık” dediler.

Kadir İnanç ve Nursel İnanç

Nefes alamamak çok kötü bir duygu

Evde karantinada olduğu sürede bir gün fenalaşarak bayıldığı belirten Kadir İnanç, “Kızım öğretmen olarak görev yapıyor. Öğrencisinden ona da geçmiş. Ondan da bize geçti. Evde karantinaya girdik. 8. günümde fenalaştım ve bayılmışım. Ambulansla hastaneye kaldırılmışım. 2 gün hiç uyanmadan tedavi altında kalmışım. Ben hatırlamıyorum baygın olduğum için. Doktorlar, hemşireler bana, “Biz senden ümidi kesmiştik” dediler. 10 günü geciktir de hastanede kalıyoruz. Kefeni yırttık çok şükür. Çok zor atlattım. Nefes alamıyordum. Hiçbir kronik hastalığım olmamasına ve sigara da kullanmamama rağmen çok zor bir süreç oldu. Hala nefes alırken arada zorluk yaşıyorum. Sağlıkçılarımız olmasa iyi olamazdım. Kendi babalarına, kendi yakınlarına bakıyor gibi ilgileniyorlar. Çocuğumun biri sağlıkçı. Hastanede yatarken ilgilenen sağlıkçılar çocuğumu aratmadı bana. Onun gibi davrandılar, ilgilendiler.” diye konuştu.

Bu süreçte en çok ağladık ve korktuk

Yaklaşık 15 gündür hastanede eşi ile birlikte tedavi altında olan 65 yaşındaki Nursel İnanç, “Gerçekten çok zor bir süreç. Tüm insanlara buradan sesleniyorum. Gerekmedikçe evden çıkmayın. Bu hastalık gence yaşlıya, kronik rahatsızlığa bakmıyor. Çocuklarım ve torunlarım bizim için endişe halindeler. Her gün görüntülü arayıp özlediklerini söylüyorlar. Bizde çok özledik. Onları bir daha görememe düşüncesi çok kötü. Eve çıksak da yine dokunamayacağız onlara. Pandemi bitmesini bekleyeceğiz artık dokunabilmek ve sarılabilmek için. Çok korktuk. Ya atlatamazsak çocuklarımızı ve torunlarımızı bir daha hiç göremezsek düşüncesi psikolojik olarak çok etkiledi bizi. Hala o korkuyu taşıyoruz. Çok ağladık göremezsek bir daha diye. Ama şükürler olsun atlattık.” dedi.

HABER: MERVE DEMİR