Üçüncü çakra ya da göbek çakrası yaşam enerjimizi barındıran ve bireysel kimliğimizin sürekliliğini sağlayan noktadır. "Ben buyum, bu şekilde görülmek istiyorum" enerjisini oluşturduğumuz yerdir üçüncü çakra. Aynı zamanda ayrımcılık ve ifade enerjisini de barındırır. Göbek deliğimizle göğüs kafesimiz arasındaki bölgede yer alan bu çakra bir çok organımızı da etkiler. Sağ tarafında karaciğer ve safra kesesi, sol tarafında dalak, mide ve pankreas vardır. Geriye doğru böbrekler ve böbrek üstü bezler bulunur. Bu çakranın etkisindeki organlar kan akışındaki anormallikleri tespit eder, fonksiyonları yaşamımızdaki duygusal durumlarla paralellik gösterir. Acil durumlarda böbrek üstü bezler alarm durumuna geçerek bizi o kriz anından kurtaracak bir tepki verir. Çok üzgün olduğunda da bu bölge fazlasıyla çalışır. Bu bölge ebeveynlerimizden aldığımız mesajları da sakladığımız noktadır. Toplumun, ailemizin bizden beklentilerinin de, diğerlerinin bizi nasıl görmek istediğinin bilgisinin de kazındığı noktadır. Yaşadığımız bu benlik savaşı bizi bedenimizin bu bölgesinden vurur. Sürekli mücadeleyle geçmiş bir çocukluk, zorluklarla geçen yetişkinlik, yaşanılan şiddet ve ayrımcılıklar bizi bedenimizin bu merkezinden vurur. Ülkemizde özellikle biz kadınları bu şiddet ve ayrımcılık konusu çok yaralıyor. Kadının ailesinden ve toplumdan gördüğü baskı ve maalesef yaşadığı şiddet, tüm bu yaşanılanlardan dolayı hissettiği yalnızlık bu çakranın çok fazla çalışmasına neden oluyor. Çoğu kadının bu bölgesi taş gibi sertleşir. Sanki taş yutmuş gibi ağır hisseder ve hayattan keyif alamaz hale gelir. Eli ayağı buz keser, bazen kendini korumaya almak için çok fazla yemeye yönelir vs. Sağlıklı çalışmayan üçüncü çakra diğer çakralarla olan bağlantısını ve genel enerji akışını bozabilir. Mesela üçüncü ve ikinci çakra arasındaki bağlantı koptuğunda kişi kendinden amansızca nefret edebilir. Dolayısıyla etrafında bir tür nefret enerjisi yaratarak hayatını içinden çıkılmaz bir hale sokabilir. Ancak enerji bedenimizin farkında olarak, bu konuda yoğunlaşarak, üzerinde çalışarak sağlıklı bir denge kurabiliriz. Sağlıklı bir hayat hepimizin seçimlerine bağlı. Sevgiyle.