AK Parti'yi kurulduğu 2002 yılından bu yana takip ederiz.
Kurulduğu günden bu yana sürdürdüğü bazı uygulamaları vardır.
Bu uygulamalardan biri de Temayül Yoklamasıdır...
***
AK Parti'de, milletvekili ve belediye başkan adaylarından tutun da il ve ilçe başkan adaylarını belirlemek için 22 yıldır sürekli temayül yoklamaları yapılır.
***
Ankara'dan görevlendirilen bir-iki gözetmen isim Eskişehir'e gelir, parti binası ya da bir başka salonda ortaya bir sandık konulur, partililer mevcut aday adaylarından birkaçını işaretledikleri oy pusulalarını sandığa atar, sandığa atılan oylar parti gözetmenleri tarafından bir torbaya konularak, genel merkeze götürülür.
***
Temayül yoklamalarında hangi aday adayının ne kadar oy aldığını kimse bilmez!
Hangi aday adayının en çok oyu aldığı da bilinemez!
Zira...
Temayül yoklamasının sonuçları hiçbir zaman açıklanmaz.
Her aday adayı “En çok oyu ben aldım”  diye düşünerek isminin açıklanması hayaliyle günlerini geçirir!
***
Birkaç ismin genel merkeze mülakat için çağrılmasının ardından genel merkez partinin milletvekili, belediye başkanı, il ve ilçe başkan adaylarını açıklar.
Fakat...
Aday olarak açıklanan isimlerin temayül yoklamasına katılan isimlerle hiçbir alakası yoktur!

***
Kısacası...
AK Parti'nin Eskişehir'de temayül yoklaması ile aday yapılmış bir tane ismi olmamıştır! 
Temayül yoklaması dedikleri genel merkezin “Her ne kadar sizin istediğiniz isimler bizi ilgilendirmiyor olsa da, biz bildiğimizi okuyacak olsak da, ayıp olmasın diye size de bir soralım istedik” deyip, teşkilatın gazını alma yöntemidir.
***
İşte AK Parti şimdi sözünü ettiğimiz bu yöntemle ilçe başkanlarını belirliyor!
Ne diyelim?
“Temayülden birinci çıktım” diye kendisini avutacaklara şimdiden Allah kolaylık versin!

CHP ÜYE KAYITLARINI YENİDEN GÜNCELLESE FENA OLMAYACAK.

CHP İl başkanı Talat Yalaz İl Danışma Kurulu toplantısında konuşmuş.
“6 binden fazla üyemiz olan Tepebaşı’nda 1500 civarında üyemizin katılımıyla ön seçim yapıldı. 8 bin civarında üyemiz olan Odunpazarı’nda 2 bin civarı üye katılımıyla ön seçim gerçekleşti. Ön seçime üyenin katılımının olmaması sebebiyle ‘ön seçimin çok da gerekli olmadığı’ gibi ifadeleri duyuyor ve üzülüyoruz. 40 yıl sonra yapılan ön seçimler sonucunda böyle bir katılımın olması normaldir.”demiş.
***
Ön seçime katılımın az olmasıyla ilgili yaptığı gerekçe bana biraz garip geldi.
40 yıl sonra yapılan öz seçime katılımın az olması normal falan değildir.
Aksine.
40 yıl sonra yapılan ön seçimde katılım rekoru falan kırılması lazımdı.
O yüzden...
CHP üye kayıtlarını yeniden gözden geçirip, güncellese hiç fena olmayacak.
Şuna eminiz ki güncellemek için dahi üyelerin yarıdan fazlasına ulaşmaları da büyük ihtimalle mümkün olmayacak!

AYNI ORTAMDA YAŞAMAK VAR YA...

Genelleme yapmak elbette doğru değil ve yapmıyoruz da...
Fakat...
Otobüse-tramvaya binip inmeyi...
Çöpü çöp kutusuna atmayı...
Etrafı kirletmeden parkta oturabilmeyi...
Yolun karşısına yaya geçidinden geçmeyi bilmeyenlerin bir hayli fazla olduğu bir toplumda yaşıyoruz!
***
Yürürken ağız dolusu küfür edilmesini normal olduğuna,  kornaya abanıldığında trafiğin açılacağına, ağaç diplerinin küllük olduğuna inanan insanlarla aynı ortamı paylaşıyoruz!
***
Lama gibi sağa sola tükürmenin doğal olduğunu, dörtlüleri yakınca trafik akışını engellemenin hak olduğunu, iki sandalye ile kapattığı devletin yolunun kendisine ait olduğunu düşünen insanlarla aynı havayı soluyoruz.
***
Motosikletlerin kaldırımda gittiği, araçların yaya geçitlerine park ettiği, yayaların ise yolda yürümek zorunda kaldığı bir ortamda yaşıyoruz iyi mi?
***
Kesinlikle iflah olmaz, asla ikna edilemez, her türlü bilgiye kendisini kapatmış, nezaket, zarafet ve medeniyetten bi haber insanlarla yan yana yaşıyoruz.
***
En kötüsü de...
Yaşamak zorunda olduğumuz bu insanların kurallara uyanları da salak yerine koymaları olsa gerek!