Yüksek dağlarla çevrili bu küçük il, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Gelin, Ardahan'ın tarihine bir yolculuk yapalım.
Ardahan'ın tarihi, milattan önceki dönemlere kadar uzanır. Urartular, Kimmerler, İskitler, Medler, Persler ve Romalılar bu topraklarda hüküm sürmüşlerdir. Ardahan ve çevresinin Urartular tarafından kullanıldığına dair arkeolojik buluntular ve kalıntılar mevcuttur.
Ardahan, Orta Çağ boyunca Bizans ve Arap ordularının ilgisini çekti. Özellikle 10. yüzyılda inşa edilen Ardahan Kalesi, bölgenin tarihinde önemli bir yere sahiptir. Ardahan, Selçuklular ve Osmanlılar döneminde de önemli bir merkez olmuştur.
Ardahan, uzun süre Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçası oldu. 1878 Berlin Antlaşması'yla Rusya'ya geçen Ardahan, I. Dünya Savaşı sonrasında tekrar Türk topraklarına katıldı.
Ardahan, tarihi boyunca birçok kültüre ev sahipliği yapmıştır. Bu da bölgenin kültürel çeşitliliğini ve zenginliğini gösterir. Osmanlı dönemine ait camiler, hamamlar ve tarihi evler şehrin dokusuna ayrı bir güzellik katmaktadır.
Ardahan'ın eski adı neydi?
Ardahan'ın tarih boyunca farklı medeniyetler ve kültürler tarafından farklı isimlerle anıldığı bilinmektedir. Ancak bunların başında gelen ve en yaygın bilineni "Artavani"dir.
"Artavani", bölgenin antik dönemlerdeki ismi olarak bilinir. Bu isim, daha sonra farklı dönemlerde ve farklı kültürlerde ufak değişikliklere uğrasa da temelde bu isimle anılmıştır.
Özellikle Orta Çağ'da, bölgeye hakim olan Gürcüler tarafından "Art'aani" ya da "Artanuçi" şeklinde isimlendirildiği bilinir. Ardahan, Türkler tarafından fethedildikten sonra "Ardahan" ismiyle anılmaya başlamıştır ve bu isim günümüze kadar gelmiştir.