Kapanoğlu, şehirdeki çevre hassasiyetine dikkat çekerek, Eskişehir’in doğal kaynaklarını koruma adına yürütülen mücadeleyi vurguladı. Açıklama, Eskişehir’in çeşitli sivil toplum kuruluşları ve belediyeleriyle birlikte, Atalan-Alpagut Altın-Gümüş Madeni Ocağı Zenginleştirme Tesisi ve Su Temin Göleti Projesi’ne karşı ortak bir duruş sergileyerek yapıldı.
Kapanoğlu, şu ifadeleri kullandı: "Havamızı, suyumuzu, toprağımızı zehirleyerek sağlığımızı bozacak tüm faaliyetlere karşı şehrimizin ortak aklı ve sesi olan Eskişehir Kıymetlidir Platformu çatısı altında yer alan sivil toplum kuruluşları, Kent Konseyleri, Tabipler, Diş Hekimleri ve Veteriner Hekimleri Odaları, Eskişehir Barosu, Eskişehir Çevre Derneği, TEMA Vakfı Eskişehir İl Temsilciliği ve birçok diğer kuruluş olarak, bu projeye kesinlikle karşı olduğumuzu net bir şekilde ifade ettik."
ÇED Süreci ve Toplantı Talebi
Kapanoğlu, 9 Nisan Çarşamba günü Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nda gerçekleştirilecek olan ÇED raporuna ilişkin İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısında güzel şehri Eskişehir için olumlu bir karar çıkmasını talep etti.
Projenin, çevresel etkilerinin göz önünde bulundurulması gerektiğini belirten Kapanoğlu, "Bu proje, Sakarya Nehri'ne ve bölgedeki tarımsal üretime büyük zarar verecektir. Proje, açık havada gerçekleşecek tüm faaliyetleriyle çevremize ve ekosistemimize ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bizler, doğamıza zarar vermeyen madenciliğe karşı değiliz. Ancak bu tür çevre felaketlerine yol açabilecek girişimlere karşı duracağız ve Eskişehir’in savunuculuğunu yapmaktan asla vazgeçmeyeceğiz" dedi.
Sakarya Vadisi ve Çevre Felaketi Endişesi
Ahmet Kapanoğlu, Sakarya Vadisi'nin korunmasının kritik önem taşıdığını belirterek, "Sakarya Vadisi'ni yok edecek bu projeyi durdurmak için hukuki mücadelemizi yılmadan sürdüreceğiz. Bu sürecin takipçisi olacağız" diye konuştu.
Eskişehir Kıymetlidir Platformu, şehrin doğasını ve ekosistemini koruma adına gösterdiği kararlı tavırla dikkat çekiyor. Bu açıklamalar, Eskişehir halkının ve çevre örgütlerinin, doğal zenginlikleri korumak adına verdiği mücadelenin bir parçası olarak öne çıkıyor. Platformun yaptığı çağrı ve duruş, çevre bilincinin arttığı ve doğa dostu projelere olan eğilimin güçlendiği bir dönemde büyük bir önem taşıyor.