Dikmetaş Efsanesi
Bayburt'un 20 km uzaklığındaki Değirmencik Köyü yol güzergahında, Buğdaylı yol ayrımında, Çoruh Nehri'nin hemen yanında, bir ot yığınına benzeyen ve Dikme Taş olarak adlandırılan esrarengiz bir taş yığını bulunmaktadır.
Hikayeye göre, bu taş yığını başlangıçta bir ot yığınıymış ve bu otlar zengin bir keşişe aitmiş. Bir kış mevsimi boyunca şiddetli geçen uzun bir kış, çevre köy çiftçilerini zor durumda bırakmış. Bir çiftçi, hayvanlarını kurtarmak için keşişten ot istemiş. Keşiş başlangıçta isteği reddetmiş, ancak daha sonra çiftçinin güzel kızına karşılık ot verebileceğini söylemiş.
Çiftçi kızı, birkaç bağ için kendisini almak isteyen keşişin teklifini duyunca gece boyunca ağlamış ve keşişe beddua etmiş. Şarkısında şöyle demiş:
"Estir kaba yel estir
Bugün dağlara destur
Gâvurun yığınını
Sabahınan daş kestür"
Bu beddualı türküde dile getirilen istek, sabah olunca gerçek olmuş. Güneyden gelen kaba bir rüzgar, çevreyi sarsmış, karlar erimiş ve otlar ortaya çıkmış. Keşişin ot yığını ise bir taş yığınına dönüşmüş. Efsaneye göre, adı geçen taş yığını hala bu bölgede varlığını sürdürmektedir.
Dikmetaş Efsanesi, doğanın ve insanın arasındaki gizemli etkileşimi anlatan esrarengiz bir öyküdür. Bu hikaye, zamanla şekil değiştiren doğal olayların ve insanların duygusal tepkilerinin bir karışımını sunarak, çevresel güçlüklerle başa çıkma arayışını dile getirir.