Tepecik Hamam Sokağı’nda yer alan nostalji dükkanı, sahibinin çocukluk hatıralarına ev sahipliği yapıyor. 38 yaşındaki Sertan Uygur, sadece eski eşyalar satmıyor, her bir parçada çocukluğuna dair izler buluyor. Babasının sigara paketiyle bu serüvene başlayan Uygur, eski oyuncaklardan kaset çalarlara kadar uzanan geniş bir koleksiyonun ortasında geçmişe duyduğu özlemi her gün yeniden yaşıyor. Uygur’un dükkanında eski radyo, televizyon, kasetler, kaset çalar, fotoğraf makinesi, kamera, gazete ve dergiler gibi birçok ürün bulunuyor.
Sektörde yaklaşık 9 yıldır faaliyet gösteren Sertan Uygur, antikalara olan ilgisinin çocukluğuna dayandığını belirtti. Uygur, "Antika işine rahmetli babamın sigara paketiyle başladım. İnternette gördüğüm bir antika sigarayı sadece dekoratif amaçlı almıştım ancak paketi görünce çocukluğumda babamın sigara aldırmak için beni markete gönderdiği günler gözümde canlandı" dedi.
"Çocukluğumdan kalan Pokémon kartlarım ve tasolarımla hala oynuyorum"
Dükkanına adım attığında çocukluk yıllarına döndüğünü söyleyen Uygur, "Zamanla internetten gördüğüm eşyaları toplayarak bu dükkanı oluşturdum. Çocukken sahip olamadığım her şey burada var. Omo kutusu, eski sigara paketleri... Hepsini bir araya getirerek içimdeki çocuğu yaşatıyorum" diye konuştu. Uygur, geçmişe olan bu bağlılığını, "Masamın üzerinde dizdiğim Pokémon kartları ve tasolarla bazen kendi başıma oynuyorum ve bu beni çok mutlu ediyor" şeklinde dile getirdi.
"Kaset çalarım eşime olan aşkımı simgeliyor"
Uygur’un dükkanındaki favori parçalardan biri ise 55 yıllık bir kaset çalar. Bu özel eşyanın hikayesini paylaşan Uygur, "Kendisi benim favori ürünüm, hikayesi de çok güzel. Kaset çaları girdiğimiz bir dükkanda görmüştük, henüz bu işe başlamamıştık, koleksiyonları hobi amaçlı topluyorduk. Eşim bir gün bir dükkanda arka planda çalan kaset çaları gördü ve ’keşke bizim olsa’ dedi. Bir dahaki sefer gittiğimizde onu satın aldım ve eşime ’hayatını benimle birleştirdiğin için sana hediyemdir’ dedim. Bu kaset çalar manevi değeri olan bir antika" ifadelerini kullandı.
"Her ürünün manevi bir hikayesi var"
Sertan Uygur, her antika ürünün hem ticari hem de manevi bir değer taşıyabileceğini vurgulayarak, "Bazı ürünler vitrinde görsel amaçlı durur yani satılık değildir. Mutlaka bizim dükkanımızda da satılmayan ürün var. Mesela dün bir amca, 50 yıl önce babasının kullandığı bir fotoğraf makinesini satmak istediğini söyledi. Hikayesini sordum. 50 yıl önce çocukluk fotoğraflarını çeken bir fotoğraf makinesi olduğunu söyledi. O makineyle zamanında çocukluk fotoğraflarını çekmişler. Böyle hikayeler bana her zaman geçmişin güzelliğini hatırlatıyor" diye konuştu.