Burdur Efsanesi: Yusufçuk Kuşu
Dağın eteğinde yaşayan bir çobanın, Yusuf adında bir oğlu ve adı pek söylenmeyen bir kızı vardı. Bir trajedi sonucu annelerini kaybeden çocuklar, babalarının ikinci evliliğiyle birlikte yeni bir hayata adım attılar. Ne yazık ki, üvey anne çocuklara karşı merhametsizdi; onları zorla çalıştırıyor ve boyundan büyük işlere sürüyordu. Kuzularının kaybolduğu bir gün, çocuklar korku içindeydiler, çünkü üvey anne kaybolan hayvanlar için büyük bir ceza vaat etmişti.
Ablası, kuzuları bulmak için kararlı bir şekilde çözüm aramaya karar verdi. Yusuf'a, farklı yönlere gitmelerini ve farklı bölgelerde arama yapmalarını önerdi. Ancak, Yusuf bir süre sonra bulamadığını belirterek geri döndü. Kız kararlıydı, ısrarla aramaya devam etti, ancak sonuç alamadı. Üvey annenin öfkesinden kaçınmak için dua etmeye başladı, "Allahım, beni kuş et" dedi.
Dua şaşırtıcı bir şekilde kabul edildi ve kız bir kuşa dönüştü. Bu sırada kuzular evlerine geri dönmüştü. Ablası gelmeyince, Yusuf ve babası endişeyle onu aramaya çıktılar. Bir noktada, çalılıklarda bir kuşun ötüşünü duydular. Sürekli olarak "Yusuf, kuzuları buldun mu, buldun mu, buldun mu?" şeklinde ötüyordu. Ancak kız bulunamadı ve Yusuf'un onun kuş olduğuna inanmaya başladı.
Bu olayın ardından, Yusufçuk Kuşu olarak adlandırılan kuş, çocuklara duygusal bir bağ kurdu. Yusuf'un adıyla anıldı çünkü o, kardeşini bulma umudunu asla kaybetmemişti.
