Yılmaz Büyükerşen'e Büyükşehir Belediye Başkan adayını belirlediği için kızıyorlar.
“Kendisine yakın olan genel sekreterini aday yaptı” diye ateş püskürüyorlar.
***
Bana kalırsa kızanların yarısı haklı, diğer yarısının ise kızmaya hiç mi hiç hakkı yok...
***
Haklı olarak kızanlara bakıyorsunuz, partisini düşünen partililer...
Yılmaz Hoca'nın bu tercihi ile seçimlerin kazanılmasının riske girebileceği endişesi taşıdıkları için kızıyor...
***
Haksız olarak kızanlara gelince...
Bunların tamamı geçmişte Yılmaz Büyükerşen tarafından belirli makamlara getirilmiş isimler ile bu isimlerin çevresinde yuvalanmış kişilerden ibaret...
Ortada resmen Büyükerşen sayesinde aday olanlar ile çevresindekilerin, Büyükerşen sayesinde aday olmuş başka isimlere kızıp, diş bilemesi gibi acayip bir durum var!
***
O yüzden; “Yılmaz Hoca CHP listelerini yapıyor, kendine yakın insanları yerleştiriyor” diye kızanların içinde kızmaya zerre kadar hakkı olmayan bir sürü isim bulunuyor.
***
Geçmişte sırf Büyükerşen’in yakın çevresinde olduğu için belediye başkanı ve milletvekili adayı olanlar ve aralarından seçilerek koltuk sahibi olanlar ile o dönem o adayların etrafında saf tuttukları için bu duruma ses çıkartmayıp hatta ellerini ovuşturarak savunan CHP’lilerin, bugün benzeri bir duruma tepki göstermeye hiç mi hiç hakları yok! 

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

AK PARTİNİN SİYASET AKADEMİSİNİ BİTİRENLER DE ADAYLIĞI TORPİLLİLERE KAPTIRDI.

AK parti kurulduğundan birkaç yıl sonra parti içinde bir proje hayata geçirdi.
Projenin ismi “Siyaset Akademisiydi”
Proje kapsamında partililer birkaç hafta süren eğitim programlarına alınıyordu.
Yılın belirli dönemlerinde partinin seçilmiş deneyimli siyasetçileri ile görevlendirilen uzmanlar tarafından verilen dersler takip ediliyor, eğitimin sonunda da katılan partililere sertifikaları törenle veriliyordu.
***
Aslına bakarsanız yararlı da bir projeydi Siyaset Akademisi projesi...
Erdoğan'ın “Partili arkadaşlarımızın bu programa katılıp katılmadıkları adaylarımızı belirlemede önemli bir kriter olacak” sözleri, programa olan ilgiyi de arttırdı.
İleride Milletvekili, Belediye Başkanı, Belediye ve İl genel meclis üyesi olma niyeti taşıyan partililer söz konusu programa katıldılar.
Programı bitirince de sertifikalarını aldılar...

Tam 17-18 yıl sürdü Siyaset Akademisi projesi...
Programı başarıyla bitiren yüzlerce AK Partilinin evinde birer “Siyaset Akademisi” sertifikası var.
Ama gelin görün ki bu sertifikalar hiçbir işe yaramadı iyi mi?
Zira...
Belki de yanlış biliyorumdur ama ben yıllardır, bu programlara katılan ve sonrasında seçilebilecek bir sıradan aday gösterilen Ali Demirel dışında başka isim görmedim...
***
Tıpkı, başarılı üniversite mezunları iş bulamadığı, torpillilerin ise anında işe yerleşebildiği gibi, Siyaset Akademisi programını bitirip, sertifikalarını alanlar da aday falan olamazken, adaylıkları sürekli dışarıdan gelen torpilli isimlere kaptırdı!

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

ADIM GİBİ EMİNİM AMA İSPAT EDEMEM!

CHP'nin içinde, tanınan,bilinen öyle isimler tanıyorum ki, önümüzdeki seçimlerde CHP'nin Büyükşehir belediye başkan adayı Ayşe Ünlüce'ye oy vermeyecek...
Üstelik...
Bu isimlerin tamamı seçimlerin yapılacağı güne kadar Ayşe Ünlüce'nin yanında, yakınında dolaşacak, partinin düzenlediği her seçim çalışmasında boy gösterecek
***
AK Parti'nin içinde, tanınan, bilinen öyle isimler tanıyorum ki, önümüzdeki seçimlerde AK Parti'nin Büyükşehir belediye başkan adayı olan Nebi Hatipoğlu'na oy vermeyecek.
Sözünü ettiğim isimlerin tamamı seçimlerin yapılacağı tarihe kadar Nebi Hatipoğlu'nun yanında, yakınında olacak, Hatipoğlu ve AK Parti'nin düzenlediği her seçim çalışmasında hazır bulunacak...
***
Evet...
CHP'de de AK Parti'de de Büyükşehir adaylarına oy vermeyecek olan isimlerin olacağını biliyorum.
Adım gibi eminim.
Fakat “İspat et” derseniz edemem!

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,