Son üç yılda Eskişehir sınırları içinde düzenlenen maden ruhsatlarını Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’a sorduğunu ifade eden Süllü, “Verilen yanıtta son üç yılda Eskişehir’de 318 maden ruhsatının verilmesi, doğa tahribatının boyutunu gösteriyor.  Orman ve mera alanlarında madenler ve taş ocakları su kaynaklarının, doğal yaşamın yok olmasına yol açarken yerleşim yerlerinde ise canlı sağlığı ile tarımsal faaliyetleri tehdit ediyor” dedi.

Ağaçlar yok ediliyor 

Koçaş mahallesinde ormanlık alanda son açılan taş ocağının yarattığı tahribatı yerinde inceleyen Süllü’ye, köyde dört adet maden ocağının açıldığını ve makinelerin ağaçları yok ederek taş çıkarttığını aktaran muhtar Kara, “Bölgede yeni firmaların müracaatları söz konusu. Meralar için verdiğim mücadeleyi kazandım ama orman alanındakini açılınca gördük. Ormanlarımızı yok eden maden firmalarını bölgede istemiyoruz” dedi.

Son 3 yılda 318 maden ruhsatı 

Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi, Eskişehir’in de taş ve maden ocaklarıyla talan edildiğini söyleyen Süllü, “Ülkedeki taş ocakları ve maden ruhsatlarının sayılarını takip edemez olduk; her gün yeni bir talanla karşı karşıya kalıyoruz. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğum soru önergesine verilen yanıtta, son üç yılda Eskişehir’de 318 maden ruhsatının düzenlendiğini, 34 ruhsatın iptal edildiği ve 130 ruhsatın ise terk edildiği bilgisi paylaşıldı” açıklamasını yaptı. Süllü, “Her gün olumsuz etkilerini daha çok hissettiğimiz iklim krizinde ormanlar en değerli yutak alanlarımız ve su kaynaklarımız. Yüz yıllık ağaçlar yok oluyor, taş ocakları yüzünden su kaynakları zarar görüyor tarım, hayvancılık etkileniyor; tüm canlıların sağlığı tehdit altında kalıyor. Şehrimizin verimli topraklarının bir avuç insanın para hırsı yüzünden yok edilmesine izin vermeyeceğiz. Kaymaz’da, Alpu’da olduğu gibi topraklarımıza sahip çıkacak, halkımızla beraber sesimizi yükselteceğiz” dedi.

Eskişehir'de bu işgal pes dedirtti! Eskişehir'de bu işgal pes dedirtti!

Taş ocağının yerleşim yerinde işi ne? 

Taş ocağına 200 metre mesafede yerleşim yeri olduğunu, ancak mahkeme kararında bölgenin boş bahçe alanı olarak göründüğünü belirten muhtar Kara’ya cevap veren Süllü, “Mahallenin yakınına nasıl taş ocağı açılmasına izin verilir? Sivrihisar bölgemiz tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir bölgede. Ülkenin dört bir yanından maden arama faaliyeti adı altında definecilik yapıldığını da uzmanlar belirtiyor. Sayısı artan küçük taş ocaklarının yerlerinin seçimi de dikkat çekiyor. Doğa tahribatına bir de kültürel tahribat ekleniyor. AKP iktidarının doğa ve kültür katliamlarına karşı durmaya yaşam hakkımızı, tarihi kültürel mirasımızı korumaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Editör: Sakarya Gazetesi