Çok güzel bi huyumuz vardır. 
Kendimizden başkasını beğenmeyiz?
Öncelikle karşımızdakilerin yaptığı yanlışları yargılar ve hükmünü de veririz.
Lafa geldiği zaman dünya küçüldü. 
Her şeyden haberimiz oluyor. 
İnsanlar yeni dünya düzenine uyum sağlamaya çalışıyor. 
Ülkemizdeki insanların da değişime ayak uydurması gerekiyor. 
Değişim aileden başlar gibi komik laflar ederiz. 

Başkalarının değişmesini, düzelmesini isteriz DE 
Kendimizi düzeltecek ilk adımı atmayız.
Adaletten söz ederiz de hangimiz aile içinde veya çevremizde adil davranıyoruz. Bildiğim bir şey varsa o da her şeyi biz biliriz. 
Aile içinde alınacak önemli kararları bile aile bireyleriyle tartışmayız!
Çünkü “onlar bilmez, onlar ne anlar” deriz. 
Karar verici biziz ve en iyi kararı da biz veririz. 
Aldığımız karar olumsuz çıkarsa ‘Yanılmışım’ der işin içinden çıkarız. 

Dünya değişim içinde, değişim insanın doğasında vardır anla artık! 
Yaşam öylesine hızlı akıyor ki, değişmemek mümkün değil. 
Yunan filozofu Heraklitos ne demiş?
“Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.” 
Değişimden kaçma şansımız  olmadığına göre; değişeceğiz.
Önemli olan değişimin ileri yönde olması gerekir. 
Bu sözü en güzel dile getirense Atatürk’ün sözleridir.
“Milletimizin başına gelen bütün felaketler kendi talih ve geleceklerini başka birisinin eline terk etmesinden kaynaklanmıştır. Bu kadar acı tecrübeler geçiren milletin bundan sonra egemenliğini bir kişiye vermesi kesinlikle mümkün olmayacaktır.”