Kahramanmaraş'ta meydana gelen ve toplam 11 ilde yıkıma neden olan depremin ardından, depremzede çocukların yaşadığı travmaları en az zararla atlatabilmesi de büyük önem kazandı. Oyun terapisiyle birlikte çocukların travmaları çok daha kısa sürede atlatabileceğini belirten Çocuk Gelişim Uzmanı ve Oyun Terapisti Tuğba Yıldız, "Çocukların ne kadar etkilendiklerine bakarak aslında hasar tespiti yapıyoruz. Onlara güvende olduğu mesajını vererek mutlu olmalarını sağlıyoruz" dedi.
"Depremzede çocuklar başlarda hiçbir reaksiyon göstermeyebilirler"
Terapi konusunun çocuklar üzerinde hayati önem taşıdığını söyleyen Tuğba Yıldız, sadece deprem bölgesinde olan çocukların değil, tüm ülkede bulunan ailelerin ve çocukların bu olaydan sonra travmatize olduğunu belirtti. Yaşanan depremlerin güvenlik algısını da ortadan kaldırdığının altını çizen Yıldız, "Sonuçta çok ciddi bir olay yaşandı. Hayatımızı tehdit eden bir durumla karşı karşıya kaldık. Böyle durumlarda depremzede çocuklar ilk başlarda hiçbir reaksiyon göstermeyebilirler. Aileler her şeyi normal zannedebilirler. Çocuğun uykusu ve yemek düzeni henüz bozulmamış olabilir. Fakat bazı çocuklar hemen olayın başında tepki verebilir. O yüzden ailelerimizin bu konuda çok uyanık olmaları gerekmektedir. Çocuklarının uyku düzenleri, yemek düzenleri ve okula gitme istekleri gibi durumları dikkatle takip etmeleri gerekiyor. Böyle psikolojik tepkilerin verilmesinin normal olduğunu da bilmeliyiz. Bunlar anormal şeyler değil. Fakat zamanla iyileşmeler görülmeye başlanması lazım. Azami süre bir ay diyebiliriz. Bir ay sonunda çocuk üzerinde bir değişim gözlemleyemezsek kesinlikle bir uzmandan yardım almalıyız" sözlerini kullandı.
"Onlara direkt depremle alakalı sorular sormuyoruz"
Oyun terapisi için özel hazırlanmış odaların bulunduğuna değinen Tuğba Yıldız, odaların belli standartlara uygun hazırlandığını söyledi. Bu durumlarda çeşitli oyun terapilerinin kullanılabileceğini belirten Yıldız, "Çeşitli oyun terapileri var. Ben çocuk merkezli oyun terapisi kullanıyorum. Bu, tamamen akışı ve yönetimi çocuğa bırakıyoruz anlamına geliyor. Biz hiçbir yönlendirme yapmıyoruz. Bu durum çocukta her insanda olduğu gibi çok önemlidir. Bazı depremzede çocuklar kum oyunu oynarken evleri yıkarak bir tema işliyor. Bazı çocuklar ise bir ay sonra bu tarz oyunları oynuyor. Çocuklarımız kendisinde bu anlatma gücünü o zaman bulabilir. Bana gelen çocuklarımızı genellikle büyük bir oyun alanı yerine küçük odalara almayı tercih ediyorum. Onlara direkt depremle alakalı sorular sormuyoruz. Çocuğumuzun bize anlattığı kadar bilgi alıyoruz. Bu şekilde psikolojik bir ilk yardım yapmış oluyoruz. Normal şartlarda çocuklar aynı şehirde ev değiştirdiğinde bile sıkıntılar olabiliyor. Bazı çocuklarımızda gözlemlediğim ana şeylerden birisi, oyun odasında bulunan oyuncakları çok sevmesine rağmen annesinin yanından ayrılamamaya başlıyorlar" ifadelerine yer verdi.
