Efteni Gölü'nün oluşumu konusundaki farklı anlatımların her biri, efsanevi bir hikaye içeriyor.
Bir zamanlar, Olympos tanrılarından Zeus ve Hermes, insanların yaşamlarını görmek amacıyla dünyaya indiler. Yolları, bir köyün kapısını çalmaya kadar uzandı. Ancak tanrılar, kapıyı çaldıkları her evde yoksulmuş gibi görünen iki dilenci gibi karşılandılar.
En sonunda, yorgun ve susuz bir halde harap bir kulübeye ulaştılar. Kapıyı çaldıklarında, yaşlı bir kadın kapıyı açtı ve tanrılara içeri girmelerine izin verdi. İçeri adım attıklarında, karşılarında güler yüzlü bir çift buldular. İhtiyarlar, misafirperverlikleri karşısında memnun oldular, ancak sofradaki yiyeceklerin hiç eksilmediğini fark ettiler.
Zeus ve Hermes, ev sahiplerine gerçek kimliklerini açıkladılar ve köylerinin diğer sakinlerinin hak ettikleri cezalara çarptırılacağını ancak kendilerine zarar gelmeyeceğini söylediler. İhtiyarlar, tanrıların önerisini kabul edip dağın en tepesine çıktıklarında, köylerinin sular altında kaldığını gördüler.
Efteni Gölü'nün oluşumu, tanrıların insanları sınaması ve köy halkının misafirperverlikte başarısız olması üzerine dayanmaktadır. Bugün bile, gölde balık avlamaya gidenlerin ağlarına cami minaresinin takıldığına dair hikayeler anlatılmaktadır. Ayrıca, göldeki yansımaların zaman zaman cami minaresi ışıkları olarak görüldüğü rivayet edilmektedir.