Elazığ: Fırat, Murat ve Aras nehirleri efsanesi

Efsanevi bir hikayeye dayanan bu rivayet, zamanında Fırat havzasında yaşamış zengin bir beyin trajik öyküsünü anlatıyor. Beyin çocuğu olmadığı için derdine çare bulamayan çobanın karşısına çıkan bir dervişin müdahalesiyle başlıyor. Derviş, çobana beyin hanımının kuzularının sütünden içirmesini söyleyerek bir kerameti haber verir. Bu olayın ardından beyin hanımı ikiz doğurur ve çocuklara Murat ve Fırat isimleri verilir.

Selçuklulardan günümüze uzanan lezzet! Selçuklulardan günümüze uzanan lezzet!

Ancak, mutlulukları uzun sürmez. Beyin hanımının ölümüyle birlikte, üvey kardeşler Aras, Fırat ve Murat arasında sorunlar başlar. Öz annelerini öldürmeye karar verirler, ancak bu sırada Aras, yeşil başlı bir ördek olup uçarak kaybolur. Aras'ın mucizevi dönüşümü, yırtıcı kuş saldırılarından kaçmak için derin bir vadiye düşmesi ve sonunda Hazar Denizi'ne ulaşmasıyla gerçekleşir.

Fırat ve Murat'ın ise işledikleri günahlar sonucunda yaşadıkları felaketler anlatılır. İtibarları kaybolur, obaları dağılır, sürüleri yok olur ve kıtlık başlar. İki kardeş, kendi yollarına gidip ayrılırlar. İhanet ve korkuları onları Tendürek Dağı'nın mağaralarına ve Dumlu Dağı'nın vadilerine sürükler. Ancak, bu dağlar ve vadiler, kardeşlerin gözyaşlarından doğan gözelerle temizlenir.

Fırat ve Murat Nehirleri'nin ortaya çıkışı da efsaneye göre şöyle anlatılır: İki kardeş, günahlarından ve sefaletten dolayı ayrı ayrı yerlere giderler. Allah'ın koruduğu bu yerler, kardeşlerin göz yaşlarından oluşan gözelerle temizlenir. Bu gözeler birleşerek Fırat ve Murat Nehirleri'ni meydana getirir.

Günahkâr kardeşlerin adlarını taşıyan bu nehirler, Anadolu yaylalarında günahkar ruhların kirlerini temizleyen, Tunceli'de birleşerek Büyük Fırat Suyunu oluşturan kaynaklardır. Rivayete göre, Büyük Fırat Nehri çölün kızgın kumları tarafından yutulur ve altında büyük bir kent bulunur. Ancak, su paylaşımı nedeniyle çıkan kavgalar yüzünden her gün yüzlerce kişi ölür.

Editör: Sakarya Gazetesi