Eskişehir’de yaşayan Mesut Boru, 4 yıl önce atıl bir durumda 1963 model bir aracı komşusunun bahçesinde fark etti. Aracın sahibi ile iletişime geçen Boru, aracı satın aldı. Oldukça kötü bir durumda aldığı 60 yaşındaki aracı tepeden tırnağa yenileyen Boru, uzun uğraşları sonucunda aracı çalışır duruma getirdi.
Dedesiyle yaşıt araca “Dede” ismini veren ve aracını orijinal rengi kırmızıya boyayan Mesut Boru, trafikte ilgi odağı oluyor. Aracını korunaklı garajında saklayan ve çok fazla kullanmayan Boru, otomobilini gözünden sakınıyor. Mesut Boru, otomobile ise gelen teklifleri ise tek tek reddediyor.
“Aracımız en sonunda bu şekle geldi”
Aracı nereden bulduğunu ve nasıl yeniledğini anlatan Mesut Boru, “Bu aracı nereden buldum? Bizim şehir dışından uzak konumda bir bahçemiz var. Oraya gidip gelirken devamlı görüyordum ama hurda bir şekildeydi. Lastikleri patlaktı ve çok kötü konumdaydı. Ondan sonra araştırdım, babamla beraber orada komşulara falan sorduk. Öğrendik ki bir yaşlı amca almış ama kendisi vefat etmiş. Onun da verasetçileri varmış. Biz oğluyla görüştük. Yalnız aracı almak için 4 sene uğraştık çünkü 7-8 tane verasetçisi vardı. Aralarında problem küslük olmuş. Onlar Ankara, İstanbul ve diğer şehirlerde oldukları için aracı satın almamız 4 sene sürdü. Ondan sonra zorlu süreç başladı" dedi.
Boru, Babam kumlamasını kendisi yaptı çünkü bu işleri biliyor. Komple kumladık, aracı soyduk. Araçta hiçbir şey kalmadı, sadece motoru üstündeydi. Motorunu çalıştırdık ama verimli bir motoru yoktu çünkü araç 7 sene yatmış. Antalya'da 85 yaşında eski bir ustaya rast geldik. En sonunda toplama aşamasına geçtik tabii ki. Eskişehir'de bir usta bulamadık. Aracı Antalya'daki bu işlere hâkim olan bir el dövmesi dediğimiz usta olan Haydar ustaya gönderdik. Haydar usta da koronaya denk geldi, belli sıkıntılar oldu. 2 sene sonunda da aracı o topladı. Komple Haydar ustanın emeği var. Aracımız en sonunda bu şekle geldi” dedi.
“Araca ilgi bayağı fazla”
1 milyon TL harcadığı aracına gelen tekliflerle ilgi de konuşan Boru şöyle devam etti:
“Araç 1963 model, 60 yaşında. Dedemle yaşıt. Manevi olarak paha biçemem. Yaptığım masrafların hiçbirini yazmadım ama bir sıfır araç parası harcadım. Araca ilgi bayağı fazla. Zaten kırmızı direkt dikkat çekiyor. Fotoğraf çekenler, el sallayan ve kornaya basanlar oluyor. Çünkü böyle bir araç görmeye alışık değiller. Tabii ki teklifler de geliyor. Özellikle klasik araç sevdalıları çok ilgi gösteriyor ama ben aracımı satmayı düşünmüyorum çünkü çok emek verdim. Ben bu araca çocukluğumu harcadım. Aracım 1 milyonu gördü. Şu anda o paraya güzel bir araç alabilirim. Sıfır araç da alabilirim ama sıfır aracın keyfini bu araçtan alamam. Satmayı düşünmüyorum. Nasipse ilerde çocuğum olursa aracımı onlara bırakmak istiyorum. Muhafaza ederken zaten kapalı dükkânda duruyor. Tekerleklerinin altında kartonlar, aracın üstünde brandası var. O şekilde duruyor. Ne su, ne nem, ne de güneş görüyor. Kapalı konumda bekliyor. Gözümden kıskanıyorum yani, aracım kıymetli.”