Şehirlerin kısaltılmış adları ve ardından 3 ya da 4 rakam, araçların plakalarında yer alıyordu. Ancak 27 Eylül 1962'de yayınlanan bir yönetmelikle birlikte, ülkede standart bir plaka uygulamasına geçildi. Bu yeni tarz plakalar Kasım 1962'den itibaren araçlara takılmaya başlandı. Türkiye'nin farklı illerine özgü kodlar verilerek plaka düzenlemesi yapıldı. Örneğin, 06 kodu Ankara'nın, 34 kodu İstanbul'un, 26 kodu Eskişehir'in plaka sembolü oldu
Bu uygulama sonucunda, Türkiye'nin 81 ilinde farklı rakam gruplarıyla plakalar kullanılmaya başlandı.
Alfabetik sıralamaya geçildi
Başlangıçta, 01'den 67'ye kadar olan plaka kodları alfabetik sıraya göre illerle eşleştirildi. 67 numaralı plaka Zonguldak'ı temsil etti ve alfabetik sıradaki son il olarak belirlendi. Ancak zamanla, bazı ilçeler il statüsü kazandıkça alfabetik sıralama bozuldu. 67'den 81'e kadar olan plaka kodları ise ilçelerin il statüsüne geçiş yıllarına göre verildi.
Türkiye'de araçların ön ve arka kısımlarına takılan plakalara "tescil plakası" denir. Bu plakalar belirli standart ölçülere sahiptir ve her aracın trafik denetiminde, hukuki ve cezai sorumluluğunda önemli bir rol oynar. Daha sonra yapılan düzenlemelerle birlikte, resmi araç plakaları, diplomatik plakalar ve kişiye özel plakalar gibi farklı türler ortaya çıktı. Ayrıca, itfaiye, polis, jandarma, askeri araçlar gibi özel hizmet araçları için de farklı renk ve tasarımlarda plakalar kullanılmaya başlandı. Taksiler ve okul servis araçları için de özel plaka düzenlemeleri yapıldı.
Ülkede devlet görevlilerinin kullandığı makam araçları da özel plakalarla donatılmıştır. Bakanlar, valiler, kaymakamlar gibi unvan taşıyan kişilerin araçlarında farklı renklerde ve özel tasarımlarda plakalar bulunur. Ancak Türkiye'de yalnızca Cumhurbaşkanının makam aracında plaka bulunmaz; bu araçlarda özel bir logo, yani "fors", yer alır. Bu düzenlemelerle Türkiye'deki plaka sistemi zaman içinde çeşitlenmiş ve gelişmiştir.