Yüksek kar getirisi bulunan güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolcular Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 21 kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen banka şube müdürü Seçil Erzan’ın yargılanmasına devam edildi.

İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen ikinci duruşmada tutuklu sanıklar Seçil Erzan ile Ali Yörük, tutuksuz sanıklar Nazlı Can, Asiye Öztürk ve Atilla Yörük hazır bulundu. Duruşmaya Fatih Terim'in kızı Buse Terim Bahçekapılı ile eşi Volkan Bahçekapılı'nın da arasında bulunduğu bazı müştekiler de katıldı. Taraf avukatları da salonda hazır bulunurken, Arda Turan, Selçuk İnan ve Emre Belözoğlu'nun ise mazeret sunduğu öğrenildi. Ayrıca çok sayıda basın mensubu, avukat ve vatandaş da izleyici olarak salonda yer aldı.

İzmir'de kaçak alkol operasyonu! İzmir'de kaçak alkol operasyonu!

"Parayı çoğaltmakla ilgili stresim başladı o dönemde"

Duruşmada savunma yapan sanık Erzan, "O dönemde 1 milyon lira gibi bir para kaybettim. 2011 Aralık'ta Florya şubeye gittiğimde kaybettiğim parayı yerine koymam gerekiyordu. Bozcaada’da evim vardı, Metin Taş İstanbul’daki şubeye para çekmek için geldi ve durumu ona anlattım. O dönemde birkaç 'faktoring' yapıldı, sonrasında ben bunun kötü niyetli olduğunu anladım. Florya'da babaannemden kalan evi sattık, aslında 2013'e kadar hiçbir şey yoktu. 2013'de kuzenim Tanın Yılmaz'ın Yalova'daki gayrimenkulüne vadeli mevduat işlemi yaptık. 200 bin lirayı verdi, eşi ticaret faaliyetinde kullandı. Bu para daha sonra bana 93 bin 500 euro olarak benim hesabıma geldi. Tanın o dönemde bu parayı biriktirmek istiyordu, ben de döviz al sat yaparak, özel bankacılıkta nasıl işlem yapılıyorsa aynı şekilde yapıyordum. Tanın bir süre sonra benim ona verdiğim faizle hayatını geçindirmeye başladı. Evine giderken alacağı ekmek parasını bile benden alıyordu, hayatımızda böyle bir düzen oluşmaya başladı. Parayı çoğaltmakla ilgili stresim başladı o dönemde. Ben onların kız kardeşi gibiydim, eşinin de, onun da" dedi.

"Baba kız tartışmalarımız oldu, dayak tarzı bir durum hiçbir zaman olmadı"

Savunmasına devam eden Erzan, 2015 Aralık ayında annesinin beyin kanaması geçirdiğini, yüzde 99 engelli olarak hayatına devam etmek zorunda kaldığını belirterek, "Annem hastalandıktan sonra hassasiyetim daha fazla olmaya başladı. Annemin hastalanmasından 6-7 ay sonra Hüseyin Eligül ve eşiyle feribotta karşılaştım. Hastalığından bahsettim onlara, onlar da 'Biz yardımcı oluruz' dedi. Babam da tanıyordu Hüseyin ağabeyi. 2016 Temmuz ayında hayatıma bu kişiler girdi. Ben babama, annemle daha fazla ilgilenmesi için kızıyordum o dönemde. O yüzden baba kız tartışmalarımız oldu. Dayak tarzı bir durum hiçbir zaman olmadı" şeklinde konuştu.
Mahkeme başkanı zaman zaman sesi titreyen Erzan'a istediği zaman oturarak savunma yapabileceğini hatırlattı. Erzan su içerek, ayakta devam edebileceğini söyledi.

"Seçil'i gördüğümüz zaman gözümüzün önüne dolar geliyor, para geliyor' diyorlardı"

Savunmasına devam eden Erzan, "Onların birbirine verdiği sözlerden dolay ben sorumluluk almaya başlamıştım. 2019 yılında bir cenazede Nazlı ile karşılaştık. Nazlı annemle ilgilenmek için daha fazla hayatımıza dahil olmaya başlamıştı. O dönemde Nazlı da böyle bir durum olduğunu fark etti, o da etrafından para aldı. 50 aldı 70 verdi, böyle aile içerisinde, akraba içerisinde durum olmaya başladı. İnsanlar 'Seçil'i gördüğümüz zaman gözümüzün önüne dolar geliyor, para geliyor' diyorlardı. Para, para, para. Benim para kelimesini duymak istemediğim zamanlar oldu" diye konuştu.
Erzan'ın savunmasında, "Şimdiye kadar söylediğim her şey yüzde yüz doğrudur ve gerçektir. Hayatım araştırılsın, başından itibaren ben doğruyu anlatmaya çalıştım" dediği sırada salonda bazı kişilerin güldüğü duyuldu.
 

Editör: Sakarya Gazetesi