Biz eskiden maça giderdik.
Tribünün üstü açıktı.
Güneş geçmesin diye gazete kağıdından külah yapardık başımıza.
****
İlginçtir ama; tribünlerde ciklet satılırdı.
İçinden futbolcu fotoğrafları çıkan Meltem Cikleti vardı.
Üzerinde sayılar olan futbolcu kartlarını biriktirir, oyun oynardık.
****
Pet şişeler yoktu.
Suyumuzu testi ile getirirdik.
Yarım ekmek arası peynir ve yanında zeytin.
Köfte ekmeğe parımız yetmezdi.
****
Bazen bilet paramız çıkışmazdı.
Kale arkasındaki duvarların arasından seyretmeye çalışırdık. Ya da Atatürk Caddesi'ndeki yüksek binaların balkon veya çatılarına çıkardık.
****
Eskişehirspor forması bulunmuyordu.
Evlerde annemiz üretirdi.
Kırmızı siyah iplerle kazak örerdi.
Ya da bere...
****
Bazı maçlar kapalı gişe oynardı.
Bilet bulunsa bile yer bulunmazdı.
Demir korkulukların üzerinde oturup izlerdik.
Karda ve yağmurda elbise poşeti ile izlerdik maçı...
****
Eskiden amigoların sahaya çıkmasına izin verilirdi.
Amigo Orhan sahaya çıktığında başlardı tezahürat.
Büyük orkestra, büyük orkestra şefi ile tek ses olurdu.
Bir baba hindili tezahüratlarımız vardı.
Es-Es-Es ki ki ile biten tezahüratlar...
Biz eskiden belki zengin değildik ama; mutlu gençler ve mutlu çocuklardık...

********

YOL DURUMU... 

Eskişehir trafiğine son bir ay içinde binin üzerinde araç giriş yapmış.
Toplam araç sayısı 318 bin 787.
Kentin nüfusu 900 bin.
Bu gösteriyor ki; her üç kişiden birinin aracı var.
Ya da başka bir deyişle her hanede bir araç var.
****
Kentte otopark sorunu var.
Bu kadar aracın onda birini barındıracak otopark yok.
Trafik sıkışıklığı var.
Sık sık sıkışan ana caddeler, ana arterler hatta trafiği taşıyamayan bir çevre yolumuz var.
****
Araç muayene ücretleri ve araç trafik sigortaları uçmuş.
Akaryakıt zamlı.
Trafik cezaları can yakıyor.
En ucuzu park cezası 437 lira.
Maaşlarda o kadar artış olmasa da!
Cezalar bir yıl öncesine göre yüzde 122.93 zamlandı.