Yılmaz Büyükerşen’e “CHP listesini belirliyor. Listeye partiyle alakası olmayan kendisine yakın insanları yerleştiriyor” diye kızıyorlar…
***
Bana kalırsa, Yılmaz Büyükerşen’e bu konuda kızanların yarısı haklı, diğer yarısı ise son derece haksız!
***
Sade CHP üyesi ya da seçmeninin bu konuda göstermiş olduğu tepki sonuna kadar haklı!
***
Ancak “Yılmaz Hoca CHP listelerini yapıyor, kendine yakın insanları yerleştiriyor” diye kızanların içinde kızmaya zerre kadar hakkı olmayan bir sürü isim var.
***
Geçmişte sırf Büyükerşen’in yakın çevresinde olduğu için belediye başkanı ve milletvekili adayı olanlar ile o dönem o adayların etrafında saf tuttukları için bu duruma ses çıkartmayan hatta savunan CHP’lilerin, bugün benzeri bir duruma tepki göstermeye hiç mi hiç hakları yok!
***
Çünkü…
-“Büyükerşen sayesinde aday olanlara kızıyorsun da geçmişte sen kimin sayesinde aday oldun?” diye sorarlar adama!
-“Büyükerşen geçmişte desteklediğiniz ismi aday gösterdiğinde hiç sesiniz çıkmıyordu. Bugün başkasını gösterince niye kızıyorsunuz?” diye de sorarlar!
Hatta…
-“Büyükerşen’in yaptığı sizi ve sizin istediğinin isimleri aday gösterince iyiydi de, istemediğiniz isimleri gösterince mi kötü oldu?” Diye bile sorarlar!
YÖNETİCİLER GÖRE EN AZ 3 VEKİL ÇIKIYOR, PARTİLİLERE GÖRE 2 VEKİL BİLE ZOR!
AK partili isimleri dinliyorum:
“Bu seçimde işimiz zor. Eskişehir listesine baksana? Listenin başında Eskişehir ile alakası olmayan iki bakan konulmuş. Parti çevresinde tepki var. Şimdi biz kime neyi anlatıp, nasıl oy isteyeceğiz? Gittiğimiz her yerde listede niçin Eskişehirli aday olmadığını soracaklar. O yüzden bu seçim iki milletvekili çıkartırsak bu bile büyük başarı.” Diyor.
***
CHP’li isimleri dinliyorum:
“Hoca yine her zaman olduğu gibi yaptı yapacağını. Listeleri belirleyip, kendine yakın isimleri sıraladı. Tabanda çok büyük tepki var. Oy istemek için kime gitsek bu durumu getirip önümüze koyacaklar. O yüzden liste çok sıkıntılı. CHP listesinin sıkıntılı olması parti seçmenini resmen TİP’e kaydırıyor. O yüzden 2 milletvekili çıkarsa zar zor çıkar.” diyor.
***
İYİ partili isimleri dinliyorum:
“Partinin milletvekili adayları genç ve başarılı isimler. Ancak temayül yoklaması sürecinde para mevzusu bu isimlerin özelliklerinin maalesef önüne geçti. Kamuoyunda İYİ parti para ile birlikte anılır vaziyete geldi. Para mevzusu parti içinde yapılan yarışta etkili olur da seçmen nezdinde etkili olmaz. O yüzden bu seçimde bir milletvekili çıkarsa bu başarı olacak” diyor.
***
Dikkat ediyorum da:
Her üç partide böylesine birbirine yakın bir görüş hakimken, her üç partinin yöneticileri zaman zaman çıkıyor “Hedefimiz Eskişehir’de en az üç milletvekili çıkartmak” diye açıklamalar yapıyor.
KIRKALI O ÜÇ GENCİN YAŞADIĞI MAĞDURİYET NE OLACAK?
Kırka’daki ETİ Maden işletmesine ait Bor tesislerine işçi alımları yapılıyor, yazılı sınavları kazananlar mülakat sınavına tabi tutuluyordu.
***
Belki hatırlayanlarınız vardır…
Ferdi Çakmak isimli genç tam 23 kez, Kurtuluş Hoş isimli genç tam 19 kez, Özcan Koyun isimli genç de tam 7 kez mülakatlarda elenmiş ve üçü de hakları olmasına rağmen işe alınmamıştı.
***
Halbuki üç gencin tek kabahati, iktidar partisinin üyesi ya da bir AK partilinin kendilerine referans olmamasıydı.
Hatta.
Eskişehir CHP milletvekili Utku Çakırözer konuyu meclise taşımış ve meclis kürsüsünden “Bir insan 23 kez mülakatta elenir mi? İnsanların ekmeğiyle bu kadar oynanır mı?” diye sormuş ama kimse “Bana mısın?” dememişti!
***
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde yapılan AK Parti Seçim Beyannamesi ve Milletvekili Aday Tanıtım Toplantısı’nda, kamuda mülakatı kaldıracaklarını söyledi.
***
20 yılı aşkın süredir uygulanan ve pek çok gencin hakkının yendiği mülakat sisteminden vaz geçtiklerini, işe alımlarda yazılı sınav sonuçlarının esas alınacağını açıkladı.
***
Anlaşılan o ki:
Erdoğan, 20 yıl sürmesine izin verdiği yanlıştan dönmeye karar verdi.
Peki 20 yılın sonunda, bugün böyle bir yanlıştan dönülmesi, Kırka’da 23 kez, 19 kez, 7 kez mülakatta elenen o üç gencin ve o üç genç gibi hakları mülakat sınavlarında yenilen binlerce gencin mağduriyetini giderecek mi?
Hiç zannetmiyoruz!