HABER:MERVE DEMİR

 

COVİD-19 nedeniyle yaşanan zorlu süreci anlatan Karagülle, “Yaşadıklarımız kelimelerle anlatılamaz” dedi.

Yunus Emre Devlet Hastanesi Başhekimi Mustafa Karagülle 

Virüs ne zaman bitecek baba?

Evli ve 2 çocuk babası olan Başhekim Karagülle'nin eşi de Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde covid yoğun bakımda doktor olarak görev yapıyor. 3 ve 7 yaşlarında çocukları olan Karagülle ailesi sağlık çalışanı anne baba olarak çok daha zor bir süreçten geçiyor. Virüsle burun buruna savaş veren aile, bu dönemde çocuklarına bakıcı bulamadıkları için çocuklarını hiç tanımadıkları bir aileye bırakmak zorunda kalmışlar. Karagülle, “Bu dönemde çocuklarımızı hiç tanımadığımız bir aileye bırakmak ve 100 metre mesafeden el sallamak zorunda kaldık. Tabi çocuklarımızın bunun mantığını anlayamamış olmasıyla beraber sormuş olduğu bazı duygu yüklü sorular var. Virüs ne zaman bitecek baba diye soruyorlar” dedi.

Virüsle beraber 24 saat yaşamak

Yaşananların kelimelerle anlatılabilecek bir şey olmadığını vurgulayan Karagülle, sağlık çalışanlarının öpüp koklamaya doyamadıkları çocuklarını uzun bir süre göremediğini vurguluyor. Zorlu süreçte en zorlayan duygunun bu olduğunu ifade eden Karagülle, “İnsanların köşe bucak kaçmış olduğu bir virüsten, hastalıkla beraber 24 saat beraber yaşamak ve bunu sürekli aylar boyunca yaşamak büyük bir cefakarlık ve emek isteyen bir şey. Çocuklarını evde anne babalarına bırakarak, anne babalarına bulaştırma korkusuyla uzun süre görmeyerek yaşamış oldukları travmayı anlatmak mümkün değil. Bizlerde yaşamış biri olarak gerçekten çok zor. “ diyor.

Empati yapılmasını bekliyoruz

Tüm sağlık çalışanları gibi Karagülle'de, sağlıkçıların virüse karşı birçok mücadele verirken insanlardan da bu emekler karşılığında kurallara riayet etmelerini bekliyor.  Kurallara uyulmasının dışında bir beklenti içerisinde olmadıklarını belirten Başhekim Karagülle, “Biz bu zorluğu yaşıyoruz diye bize ekstra bir imkan sağlansın düşüncesinde değiliz. Sağlık personelinin yaşadığı emek ve cefakarlığa karşılık olarak empati yapılmasını bekliyoruz. Daha fazla beklediğimiz bir şey yok. Bunu biz bir yaşam biçimi olarak anlamak zorundayız. Bu dönemde misafirliğe gitmeyelim. Çekirdek aile gibi yaşamaya özen gösterelim. Başka türlü bir çözümü yok. Sağlık personelini daha çok anlamalarını ve bizlere yardım etmek istiyorlarsa maske ve mesafeye dikkat etmelerini istiyoruz.” ifadelerini kullanıyor.

Cesaretlerine hayran kalıyoruz

Korona virüs hızla artmaya devam ederken sağlıkçıların da mücadelesi de fedakarca sürüyor. Bu  kadar fedakarlığa karşılık sokaklarda maske takmayan insanları gördükçe üzüldüğünü belirten Karagülle, “Yoğun bakımda her yaş grubundan hasta var artık. Gençler kendilerine, sağlıklarına çok güvenmesinler. Maske takmayan insanların cesaretlerine hayran kalıyoruz. Potansiyel olarak yoğun bakımda olabileceğini düşündüğümüz hastaların hiç maske takmadan, yaşantılarına devam etmelerini görmek hem bizi üzüyor hem de acıtıyor. Belki bulaştırdığımız bir sevdiğimizin çok üzüntülü durumlarını görmekle karşı karşıya kalabileceğiz. Bunun vicdan azabını düşünmek lazım. ”diyor.  

Yoğun Bakım Hemşiresi Metin Ayvaz

YOĞUN BAKIMI GÖRSELER KİMSE EVDEN ÇIKAMAZ 

Haber dosyamızın bir diğer konuğu ise Covid yoğun bakım servisinde çalışan hemşire Metin Ayvaz. Evli ve  2 çocuk babası olan Ayvaz, covid başladığından bu yana yoğun bakımda çalışıyor. Covid nedeniyle çok zorlu bir süreçte büyük bir özveriyle çalıştıklarını anlatan Ayvaz, kurallara uymayan insanlara yönelik, “Yoğun bakımı görseler, bırakın maskesiz gezmeyi kimse evden çıkamaz” dedi. 


 
Nefes almaya çalışıyoruz 

Korona virüsle savaş veren sağlık çalışanları büyük bir emek veriyor. Dışarıda insanlar tek bir maskeyi ceza yememek için takmak zorunda kalırken onlar 3-4 katlı maskelerle 24 saatini geçiriyor. Her an virüsün dibinde çalışmak zorunda olduğu için evde ailesinin yanında da maske ile oturan Ayvaz, “ İnsanlar dışarıda bir tane maske takamazken biz burada bir hastanın yanına girerken 3 tane maske takıp nefes almaya çalışıyoruz. Kendimizi öncelikle bu mikroptan korumaya çalışıyoruz. Sonra hastaları, eve gidebilirsek çocuklarımızı, ailemizi bu hastalıktan korumaya çalışıyoruz. 

Kapıdan kafalarını uzatamazlar

Sakarya Gazetesi olarak 24 saatini koruyucu ekipmanların içerisinde geçiren sağlık çalışanlarını biraz olsun anlayabilir miyiz diye onlar gibi giyinerek sadece yarım saat geçirdik. Yarım saat içerisinde bile insan sıcaktan nefes alamaz hale geliyor. Yoğun bakım hastasının odasına girerken kat kat giyinen Ayvaz, “Şu an insanlar bu hastalık yok zannediyor ama gelip yoğun bakımda görseler evden dışarıya çıkmazlar. İnsanlar nasıl nefes alabiliyor, daha doğrusu alabiliyor mu? Evde canı sıkılan insanlar gelip yoğun bakımda hastaların şu durumlarını görseler kapıdan kafalarını dışarıya uzatamazlar. Bir tane maske değil, on tane maskeyle gezerler. Biz burada mümkün olduğu kadar birbirimizi korumaya çalışıyoruz. Çok sıkıntılı dönemler yaşıyoruz.” ifadelerine yer verdi. 

Çok bunaldık artık 

Sağlık çalışanlarının virüsle mücadele verirken en büyük çektiği zorluklardan biri de sevdiklerini, çocuklarını görememesi. Her gün akıllarında, 'Acaba bugün pozitif miyim' düşüncesi ile sevdiklerine mesafeli durmanın nasıl bir duygu olduğunu anlatırken gözleri doluyor hemşir Ayvaz'ın. Ve şu kelimeler dökülüyor ağzından, “ Ne ailemizle ne arkadaşlarımızla ne de sevdiklerimizle vakit geçirebiliyoruz. Ama hala daha insanlara virüsün öldürücü olduğunu, kimde nasıl etki yapacağını bilmediğimizi öğretemiyoruz. Biz çok bunaldık artık.” 

Kurallara uyarak destek olsunlar 

Tüm sağlık çalışanlarının aylardır çok yıprandığını, hep bir tedirginlik içerisinde olduklarını belirten Ayvaz, “ Tüm sağlık çalışanları bıktı. İnsanların azıcık saygılı olmasını istiyoruz. İnsanların bizi alkışlaması çok bir anlam içermiyor. Bize alkışlayarak değil, kurallara uyarak destek olsunlar. Bizler burada bu kadar mücadele verirken onların kurallara uymaması bizlere hakaret ve saygısızlık olarak görüyoruz. Dışarıda maskesiz insan  gördüğümde sinir oluyorum çok üzülüyorum.” dedi. 

Sevdiklerimiz için sevdiklerinden vazgeçiyorlar 

Çalışırken saatlerce koruyucu ekipmanların içerisinde kalıyor sağlık çalışanları. Çünkü önü, arkası, sağı, solu virüs. Nereye yönelse virüsle savaşıyor. Zorlu ekipmanları kullanmak, saatlerce içinde kalıp kendilerini korumak zorunda. Çünkü kendilerini bekleyen aileleri var evde... Bizim sevdiklerimiz için kendi sevdiklerinden vazgeçip fedakarlık yapıyorlar aylardır.  Bu fedakarlığı ise şöyle anlatıyor Ayvaz, “3 kat giyinipte gün boyu çalışmak çok sıkıntı. 15 dakikada bile su gibi oluyorsun zaten. Formanı giyiyorsun, önlük giyiyorsun onun üzerine tulum giyiyorsun. Hastaya müdahale ediyorsun. Bir hastanın yanında girdiğimizde zaten yarım saatten aşağı çıkamıyoruz. Çıktıktan sonra formamızı bile değiştiriyoruz. Yüzümüz şişiyor. Bütün arkadaşlar çalışmaktan o kadar yoruldu, o kadar bıktı ki artık. Herkes tükenmiş durumda. Bizler artık evimize giderken acaba bugün bana bulaştı mı. Aileme de bulaştırır mıyım korkusu içerisinde olmak istemiyoruz. Benim 2 tane çocuğum var. Yaşları küçük olmasına rağmen dışarıdaki insanlardan daha bilinçliler. Biz evde bile maskeli oturuyoruz. Onlara temas edemiyorum. Çünkü hep covidli hastalarla ilgileniyorum. Korkuyorum.” 

Muhabirimiz Merve Demir, Yunus Emre Devlet Hastanesi'nde 'Covid Servisi'ne girdi. Hastalarla ve sağlık çalışanlarıyla konuştu. 

 

Editör: ÜSTÜNER ÜNÜGÜR