AK Parti milletvekili Nebi Hatipoğlu kendi sosyal medya hesabı üzerinden bir paylaşım yaparak, şehir içi trafiğinin kabusa sürüklendiğini söylüyor.
***
Yaptığı paylaşımda söylediğini desteklemek için de trafik sıkışıklığını gösteren 4 tane fotoğraf koyuyor.
***
Hatipoğlu'nun söylediklerinde ve yaptığı eleştiride sıkıntı yok. 
Eleştirilerinde haklı yönler var.
Sıkıntı yaptığı paylaşıma koymuş olduğu fotoğraflarda!
Zira...
Dört fotoğraftan ikisi çevre yolu üzerinde çekilmiş foto?raflar.
Foto?raf?n birinde Anadolu Üniversitesi önünden geçen çevre yolu alt geçit çıkışının, diğerinde  ise yine çevre yolu üzerindeki İlahiyat Cami önünde oluşan trafiğin kilitlenme hali görünüyor.
***
Anlayacağınız.
Nebi Hatipoğlu, yapmış olduğu paylaşıma koyulan yanlış fotoğraflarla, sadece şehir içi trafiğinin değil, çevre yolu trafiğinin de resmen kaosa sürüklendiğini itiraf etmiş!
“Şehir içi trafik çöküyor” derken, kendi paylaştığı fotoğraflarla çevre yolunun çöktüğünü gözler önüne sermiş.
***
Sosyal medya paylaşımlarını bizzat kendisi mi yapıyor, yoksa danışmanlar mı bilemiyoruz?
Kendisi yapıyorsa, şehir içi trafiğini eleştirdiği paylaşımına, iktidarının sorumlu olduğu çevre yolu trafiğinin kilitlenmiş haldeki fotoğraflarını koyması, tam da “Ayağa dolanma” cinsinden bir durum.
***
Kendisi değil de, danışmanları yapıyorsa bu paylaşımları, onların da hangi yolların belediyeye, hangilerinin karayollarına ait olduğunu biran önce öğrenmelerinde yarar var sanki...

(Çevre yolu aü önü)

(Çevre yolu İlahiyat önü)

İNSANLAR AVRUPALI OLMADAN ŞEHİR AVRUPALI OLMAZ!

Eskişehir ile ilgili sık sık yapılan bir tanım var ya "Avrupa Kenti" diye.
Bu aslında çok tartışılan da bir tanım.
Çoıu insan şehrin bu tanımla anılmasına hak veriyor.
Kimisi ise şehrin bu tanımla anılmasının alakasız bir halde olduıunu söyleyerek, büyük tepki gösteriyor.
***
Aslına bakarsanız, önemli olan kentin değil de kentte yaşayanların Avrupalı olması galiba.
Keşke:
-Yaya geçidine yaklaştığında gaz kesenlerin...
-Yürürken sağa sola tükürmeyenlerin...
-Elindeki çöpü Porsuğa atmayanların...
***
-Otomobilini kaldırımın üzerine koymayanların...
-Yolun ortasına araç bırakıp gitmeyenlerin...
-Engelliler için ayrılan yerlere araç park etmeyenlerin...
***
-Toplu taşım araçlarında telefonla bağıra bağıra konuşmayanların...
-Yolda yürürken etrafında kadın ve çocukların olduğuna bile aldırmadan ağız dolusu küfür etmeyenlerin...
-Tramvaydan inenleri beklemeden binenlerin olmadığı, yayaların yolda, motosikletlerin kaldırımda gezmediği bir kent olsa Eskişehir...
***
Zaten...
Yaşayan insanların geneli yukarıda saydığımız bu özelliklerin ve hassasiyetlerin sahibi olsa, kent otomatikman o tarifi yapılan konuma kendiliğinden gelir.

BİZ TARİHE NOT DÜŞELİM DE...

AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak'ın açıklamalarını takip ettim.
CHP'li belediyelere yönelik haklı bulduğum eleştirileri de haksız bulduğum eleştirileri de var.
Yapmış olduğu tespitlerin içinde doğru olduğunu düşündüklerim de var yanlış düşündüklerim de.
***
Gürhan Albayrak'ın hangi eleştirileri ve tespitleri yaptığını, hangilerine katılıp katılmadığımı uzun uzadıya yazmayacağım.
Merak edenler Gürhan Albarak'ın sosyal medya hesabına bakarak bunu öğrenir ve açıklamalarını kendilerince değerlendirir.
***
Benim üzerinde durmak istediğim, açıklamaları arasında Organize Sanayi Bölgesini demiryolu ile limana bağlamak konusunda önemli bir mesafe alındığıyla ilgili.
Albayrak “Yakında bu konuyla ilgili halkımıza güzel haberler vereceğiz” diyor.
***
Söylediklerinde, son 22 yılı AK Parti iktidarı olmak üzere 50 yıldır Eskişehir'e yapılacağı söylenip de bir türlü yapılmayan  liman bağlantısının artık yapılma noktasına geldiği anlaşılıyor.
Umarız bu defa olur bu iş.
Yoksa, şehrin 50 yıllık hayallerle avutulması aynen devam edecek!