Önceki gün çevre yolunda feci bir kaza yaşandı.
Yaşanan kaza nedeniyle yol uzun süre trafiğe kapandı ve çevre yolunda kilometrelerce kuyruk oluştu.
Kaza nedeniyle yol saatler süren bir uğraş sonucu trafiğe açılabildi.
***
Evet kaza feci bir kazaydı ve çevre yolunun bu kaza nedeniyle saatlerce trafiğe kapanması kaçınılmazdı.
Ancak.
Aynı çevre yolu üzerinde meydana gelen küçük ve maddi kazalarda da buna benzer manzaralar sık sık yaşanıyor.
***
İki aracın bir şekilde kaza yapması sonrasında gerek trafik ekiplerinin gerekse kaza yapan araçların, kilitlenen trafikte olay yerine gelmekte zorlanması, çevre yolu üzerindeki trafik akışının saatlerce durmasına yol açıyor.
***
O nedenle; çevre yolu üzerinde, özellikle de trafiğin yoğun olduğu saatlerde meydana gelebilecek kazalara anında müdahale edilecek ve yolun en kısa süre içinde trafiğe açılmasını sağlayacak yöntemlerin bulunması ve uygulamaya sokulması gerekiyor.
***
Bu ikişer-üçer kilometre aralıklarla sürekli araç çekicilerinin, çevre yolu üzerinde karşılıklı olarak hazır bulundurulmasıyla mı olur yoksa çevre yolunun her iki tarafına da sadece polis, itfaiye, ambulans,çekici gibi araçların kullanacağı birer güvenlik şeridi oluşturma ile mi bilemiyoruz...
***
Ancak...
Madem Eskişehir'e yıllardır yapılacağı sözü verilmesine rağmen alternatif çevre yolu bir türlü yapılmıyor...
Alternatif yolu ısrarla yapmayanlar, hiç olmazsa mevcut çevre yolunun kazalar yüzünden saatlerce tıkanmasını önleme adına biraz kafa yorsa hiç fena olmayacak sanki...

BİZDEKİ SİYASET HANGİSİ?

Siyaset'in bana göre en güzel tanımlaması; halka hizmet etmenin en demokratik aracı olmasıdır.
Ama…
Tarihte Siyasete değişik isimler değişik tanımlamalar getirmiş.
örneğin;
Easton:"Değer ve imkanların iktidar tarafından dağıtılmasıdır"demiş.
***
Laswell ise:"kimin nerede, ne zaman ve ne elde edeceğinin belirlenmesi"diye tanımlamış siyaseti.
***
Marx :"Organize bir sınıfın diğerleri üzerinde baskı kurması"olarak tanımlandırmış.
Lord Butter ise :"Mümkün olanın sanatı"demiş.
***
Hitler ise siyaseti tanımlarken;"Bir Milletin dünyadaki varlığını yürütme sanatı"demiş.
Siyaset tanımlamalarının hepsi gerçekten çok ilginç.
Acaba Türk siyasetinin bugünkü haliyle hangi tanıma daha uygun düşüyor acaba? 

U DÖNÜŞÜ YASAKLANMADIĞI MÜDDETÇE ORTA REFÜJ YAPILMASININ FAYDASI YOK!

Tepebaşı Belediyesi önünden geçen cadde araç yoğunluğu yüzünden sık sık kilitleniyordu.
Ortaya bir refüj yapıldı...
Refüjün yapılmasıyla birlikte cadde karşılıklı çift gidiş çift geliş hale dönüştü.
***
Ancak.
Karşılıklı tek sıra araç parkı yapılınca, karşılıklı gidiş-geliş tek şeride düşüverdi.
Bir de bunun üzerine tam belediye binasını geçer geçmez araçların U dönüşü yapması, buradaki trafiği eski halinden daha beter bir duruma getirdi.
***
Görünen o ki, bu caddede karşılıklı araç parkı yasağı olmadığı, U dönüşlerinin de yasaklanmadığı müddetçe bu caddede trafik çilesi biteceğe benzemiyor.
***
Söz konusu cadde, yapılan orta refüjün de hiçbir yarar sağlamadığı ve işe yaramadığı bir cadde olacak!

DİYANETTE Bİİ DE ÇIKIP “SEN NE SAÇMALIYORSUN?” DEMİYOR ARKADAŞ!

“Bir gün, ilmi bir toplantıya katılmak için  Cidde'ye gittim.
Beni güzel bir otel odasına yerleştirdiler.
Camı bir açtım, oda sivrisineklerle doldu.
Süleyman as bunların dilini biliyordu. Ben bilmiyorum. Ama onların benim dilimi biliyor. 
Sivrisineklere dedim ki: 'Ey sivrisinekler! Eğer biriniz benim yanıma gelirseniz otel idaresin söylerim, hepinizi öldürürler. İnanır mısınız? Bir tanesi bile yanıma gelemedi”
***
Bu sözler İlahiyatçı Prof Dr Abdülaziz Bayındır'a ait.
Katıldığı bir televizyon programında bizzat dinledik söylediklerini.
Aynı kişi bir başka programda dünyayı aydınlatan güneş olmadığını anlatmıştı uzun uzun.
***
Ne diyelim.
Hem İlahiyatçı hem de isminin önünde Prof Dr olan birisi.
O ve onun gibiler insanları islam dininden uzaklaştırmak için elinden geleni ardına koymuyor.
İşin ilginç tarafı...
Diyanet'ten biri de çıkıp “Sen ne diyorsun kardeşim? Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu? Sen böyle mantıksız ipe sapa gelmez açıklamalar yaparak dine en büyük zararı veriyorsun” demiyor!
Acaba onlar da mı bu saçmalığa inanıyor?
Eğer inanıyorlarsa bilsinler ki, bu tür kafalar insanları itina ile dininden soğutuyor?