Midilli olarak bilinen eski şehrin kalıntıları, Karaisalı'nın güneyinde keşfedilmiştir. Midilli, dönemin büyük şehirlerinden biriydi ve 70.000'den fazla insanın yaşadığı tahmin ediliyor.
Karaisalı'nın tarihi
Ancak, Türklerin Anadolu'ya gelişiyle birlikte bu bölgede derin izler bıraktı. Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluklarına ait birçok eser ve isim, Karaisalı'nın tarihinde kendine yer buldu. Selçuklu Türklerinin bu bölgeye yerleşmesiyle birlikte şehrin adı, Çeçenli olarak değiştirildi. Günümüzdeki ismi ise Ramazanoğulları'ndan Kara İsa Bey'in anısına verilmiştir.
Karaisalı'nın tarih sayfalarını açtığımızda, Anadolu'daki siyasi karışıklıklar, Selçuklu İmparatorluğu'nun Moğol hakimiyeti altına girmesi gibi olaylarla karşılaşıyoruz. Bu dönemde, Türkmen nüfusu Ceyhan Nehri ve çevresine yönlendirilerek bölgede etkili bir şekilde yerleştirildi. Karaisalı'nın hikayesi, Ramazan Bey ve oğlu Hamza Bey'in liderliğindeki Türk aşiretlerinin cesur mücadeleleriyle şekillendi. Annahşa kalesinin fethi gibi olaylar, bölgenin kaderini belirledi.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde de Karaisalı, önemli bir konuma sahipti. 16. yüzyılda, Kanuni Sultan Süleyman'ın özel ilgisiyle yönetilen bu ilçe, sosyal ve ekonomik açıdan büyük bir gelişme kaydetti. 1526 yılında tutulan bir belgede, Karaisalı'da 73 farklı oba ve 1956 hane ev bulunduğunu görüyoruz. Bu dönemde, Karaisalı'nın nüfusu 10.000'e yaklaşmıştı. Karaisalı, Türk nüfusunun yoğun olduğu bir bölge haline gelmişti. Osmanlı İmparatorluğu'nun arşivlerinde yer alan 1572 tarihli bir belge ise göçebe yaşam tarzını benimseyen obaların bu bölgedeki önemini gösteriyor.
Bugün Karaisalı, tarih ve kültür mirasını yaşatan bir ilçedir. Geçmişin izlerini taşıyan bu topraklar, ziyaretçilere zengin bir deneyim sunar. Karaisalı, tarihseverler için bir hazine, kültür meraklıları içinse eşsiz bir destinasyondur. Bu topraklarda geçmişin derinliklerine dalmak, Türk kültürünün ve tarihinin izini sürmek isteyenler için unutulmaz bir deneyim sunar.