Hani derler ya, “yılan hikayesine döndü” bu iş. Yoksa,
-Yalan hikayesi miydi aslı!.. 
Her neyse ne de, gerçekten uzadıkça uzadı bu iş. Hangi işten söz ettiğimi anlamıştır Eskişehir ahalisi. Nedir anlaşılan?
-CHP’de Eskişehir belediye başkan adaylarının kimin olacağı?.. 
Oralardaki havayı bilmiyoruz ama, öyle sanırım ki Eskişehir sıkıntısı, diğer büyükşehirlerde de aynen varittir!.. 
Oysa, “Kasım Kurultayı” Özgür Özel ve ekibinin mutlak zaferiyle sonuçlandıktan sonra yeni yönetim ne demişti?
-Hızla davranıp, adaylarımızı belirleyip, sahaya yöneleceğiz!.. 
O kadar ki, sayın Kılıçdaroğlu’nun ilan ettiği İstanbul, Ankara ve Aydın Büyükşehir adaylarından Aydın’da da fire verilip diğer iki büyükşehir, yanı sıra birkaç il adayının belirlenip açıklanmasından öteye bir adım bile atılmış değil!..

CHP yeni yönetiminin hızı!

CHP genel merkezi o “hız konusunu” açıklamasından bir hafta kadar sonra  bir adım daha atacak, şöyle bir karar alacaktır:
-Bazı büyükşehir ve illerde, mevcut başkanları için ‘Memnuniyet anketi’ yapılacaktır. 
Bir noktaya kadar doğru ve yerinde bir karar gibi görünse de, uygulamadaki hız, bir türlü yakalanabilmiş değil. Nedir memnuniyet anketi dediğin, bir iki araştırma şirketine yaptıracağın anket çalışması ki, onun sonucu da 1 hafta 10 günde alınmaz mı? 
Bu açıdan bakıldığında, özellikle beklenen Büyükşehir adaylarının belirlenmesi, Kasım sonu, Aralık ortaları bir yana bu gidişle Ocak ayı ortalarını bulacak gibi.. 
*** 
Sadece seçmen mi sabırsız, bıkkın!.. Yılmaz  Büyükerşen Hocamızın zaman zaman dillendirdiği;
-Bencileyin, yerel gazetelerdeki ‘Köşe Kadılarını’ da bezdirmiş olmalı!.. 
Memnuniyet anketleri kararından sonra bile çoğumuz, Eskişehir’de bir değişiklik beklenmediğini, “değişmez ve güçlü üçlü” ile seçimlere girileceğini yazıp çizmekteydik!.. Kimlerdi onlar?
-Yılmaz Büyükerşen, Ahmet Ataç ve Kazım Kurt…
Kırsaldaki ilçeler pek önemli değildi, olabildiğince yerinde adaylarla kazanılırdı nasılsa!.. 

Talimatla adaylık ve sonrası!

Eskişehir’deki genel “Ahval ve şerait” böyle iken, o ana kadar aday adayı olmak için il ve ilçelere başvurmamış olan Büyükerşen, Ataç ve Kurt, birden aday adaylıklarını açıklayıverdiler. Sonradan öğrenildiğine göre Genel Başkan sayın Özgür Özel, İl Başkanından, anılan üçlünün başvuruları olmadığını öğrence demiş ki; 
“-Olur mu öyle şey, başvursunlar adaylık için!.. 
Durulur mu bu durumda, başvurmuşlar elbet. Ardından Yılmaz Hocamız da Eskişehir’in taşrasındaki bir meslektaşımıza yşaptığı açıklamada demez mi;
“Genel Başkanımızın talimatıyla tekrar adayım!.. 
Biz bunları yazıp çizerken, yine “Eskişehir taşrasından” bir meslektaş Özel’e “Yılmaz Hoca böyle diyor, siz ne dersiniz diye; Özgür Bey, giderek “kurtlaşmaya başlayan” bir siyasetçi;
“-Estağfurullah! Bu yaşındaki Hocamıza talimat vermek ne haddime!”

Senaryolar, yorumlar ve…

“Büyük beklentinin” bundan sonrası hem biz “köşe kadılarında” hem de bir anlamda bizim yazdıklarımıza bakan seçmen kesiminde bir süre devam eden sessizlik… Ne var ki;
-Eşeğin aklına karpuz kabuğu düşmüştür artık!..
*** 
Sil baştan başladık yeniden. Hepimizde bir “senaryo çalışması” ki sorma gitsin. Örneğin kulağı delik Yazı İşleri Müdürümüz Hakkı Sağlam, kulağına gelen üç senaryoyu açıkladı. 
Birincisi, ta baştan beri yaza durduğumuz “üçlü ve güçlü” hepsi bir arada senaryosu;
-Yılmaz Büyükerşen, Ahmet Ataç, Kazım Kurt…
İkincisi ise “B Planı” gibi, kendi aramızda fısıltıyla dillendirdiğimiz ama açıktan söyleyip yazamadığımız senaryo;
-Büyükşehir Ahmet Ataç, yerine Tepebaşı adayı Ayşe Ünlüce ve tabii Odunpazarı’na üçüncü kez Kazım Kurt…
Buna genekçe olarak da Genel Merkezin yaptırdığı  Memnuniyet anketini gösteriyor;
-Anketten çıkan Ahmet Ataç!..
Dünkü Murat Taşkın yazısı da buna benzer. O da yeni il yönetiminin “Yılmaz Hoca Kararsızlığını bir güzel değerlendirmiş.
-Şu anki ahval şeriat bu merkezde… 
---------- 

Ne yaptınız Sayın Genel Başkan. Ne güzel “üçlü ve güçlü” adaylarla oyalanmakta idik(!)