Sözcü'nün haberine göre; Narin Güran, Bağlar ilçesinde 19 gün boyunca kayıp olarak arandı. Ailesi ve çevresi, Narin'in kayboluşu hakkında bilgi sahibi olmadıklarını iddia ederken, Diyarbakır Emniyeti ve Jandarma ekiplerinin yoğun çalışmaları sonucu, genç kızın cesedi bir çuval içinde dere kenarında bulundu. Olay yerindeki bulgular ve elde edilen deliller doğrultusunda, soruşturma aileyi de içine alan bir yöne kaydı. Özellikle annenin ve ağabeyinin çelişkili ifadeleri, şüphelerin odağı haline geldi.

Narin’in kayboluşuyla ilgili başlatılan soruşturma çerçevesinde, anne ve ağabeyi de dahil olmak üzere 9 kişi gözaltına alındı. Şüpheliler arasında bulunan bazı kişiler, olay günü yaptıkları telefon görüşmeleri ve köydeki hareketleri nedeniyle soruşturmanın kritik isimleri olarak değerlendirildi. Soruşturma kapsamında, anne ve ağabeyi hakkında “kasten öldürme suçuna iştirak”ten tutuklama talep edilirken, baba ve diğer şüpheliler serbest bırakıldı. Ancak, 3 kişi hakkında adli kontrol şartı getirildi.

Soruşturmanın en dikkat çeken noktalarından biri, anne Narin Güran’ın verdiği ifade oldu. Gazeteci Altan Sancar’ın aktardığı bilgilere göre, anne Narin'in kayboluşunu kocasıyla paylaşmadığını belirtti. Annenin ifadesinde şu çarpıcı detaylar yer aldı:

"Narin’in kaybolduğunu eşime söylemedim. Ancak köyden biri eşimi arayıp durumu bildirmiş. O da beni aradı ve 'Narin nerede?' diye sordu. Ben de 'Bilmiyorum' dedim ve telefonu kapattık."
Bu ifade, kamuoyunda büyük bir şüphe uyandırdı. Zira, anne Narin’in kayboluşunu ilk olarak eşine bildirmemiş, ancak köyden bir başkasının eşini aramasıyla durumdan haberdar olmuştu. Soruşturma sırasında, annenin gün boyu yaptığı telefon görüşmeleri de mercek altına alındı. Anne, ifadesinde birçok telefon görüşmesi yaptığını kabul ederken, bu konuşmaların büyük çoğunluğunda kızı Narin’in kayboluşunu dile getirmemesi dikkat çekti.

Olay günü Narin’in kayboluşuyla ilgili aile fertlerinin ve köylülerin telefon görüşmeleri detaylı bir şekilde incelendi. Saat 15.15’te kaybolduğu düşünülen Narin’in bulunması için 4 saat boyunca ciddi bir arama yapılmamış olması da şüpheleri derinleştirdi. Soruşturma kapsamında ifade veren bir diğer şüpheli, anneyle sabah saatlerinde kıyafet yıkama konusunda konuştuğunu ve başka bir iletişim olmadığını belirtti.

Özellikle telefon görüşmeleri üzerinde yoğunlaşan soruşturmada, annenin saat 09.39, 19.31 ve 19.34 sıralarında yaptığı görüşmelerde, H. adlı bir kişiyle kıyafet yıkama ve diğer günlük işlerle ilgili konuşmalar yaptığı anlaşıldı. Ancak, Narin’in kaybolduğunu öğrendikten sonra eşine veya başka birine bu konuda bilgi vermemesi, olayın üzerindeki sır perdesini daha da derinleştirdi.

Narin’in kaybolduğu gün eşiyle yaptığı telefon görüşmelerini de anlatan anne, özellikle 17.42, 19.25 ve 19.28’de yapılan konuşmaları hatırlamadığını ifade etti. Bu saatler arasında eşiyle çocuklar hakkında konuştuklarını belirten anne, eşinin Narin’in kaybolduğunu kendisine sorarak öğrendiğini söyledi. Bu durum, çocuğun kayboluşu sonrası yapılan telefon görüşmelerinin içeriği hakkında soru işaretleri yarattı.

Narin Güran’ın kayboluşu ve ölümüyle ilgili soruşturma devam ederken, kamuoyu olayın arka planında daha derin bir suç örgüsünün veya aile içi bir çatışmanın olup olmadığını tartışıyor. Ailenin birbirinden farklı verdiği ifadeler, olayın çözülmesinde kritik bir rol oynuyor. Ayrıca, annenin ve diğer aile bireylerinin verdikleri çelişkili ifadeler, soruşturmanın seyrini etkileyebilir.

Eğitim-İş'ten moral pikniği Eğitim-İş'ten moral pikniği

Narin Güran’ın ölümüyle ilgili soruşturma, Türkiye'de büyük bir ilgiyle takip ediliyor. Özellikle ailenin iç ilişkileri ve şüphelerin yoğunlaştığı telefon görüşmeleri, olayın çözülmesinde kritik bir rol oynayacak. Annenin ve ağabeyin tutuklanma taleplerinin nasıl sonuçlanacağı, davanın seyrini önemli ölçüde belirleyecek. Soruşturmanın derinleşmesiyle birlikte, olayın arka planındaki gerçekler ortaya çıkmaya devam ediyor.

Kaynak: Haber Merkezi