MÖ 8. yüzyılda bölgenin hükümdarı olarak tanınan Asativata tarafından kuzeyden gelebilecek saldırılara karşı bir sınır kalesi olarak inşa edilmiştir.

Kazı çalışmaları

1946 yılında Alman arkeolog Prof. Dr. H. Bossert liderliğinde başlayan kazı çalışmaları, bu antik kalenin geçmişine ışık tutmuştur. Kale, temeli taştan, üstü ise kerpiç ve burçlarla donatılmış şekilde yapılmıştır. MÖ 700 civarında Asur saldırılarına maruz kalan kale, bu saldırılar sonucunda yakılıp yıkılmıştır.

Karatepe Aslantaş Açık Hava Müzesi, aynı zamanda hiyeroglif yazılarının en uzun çift dilli metinlerinin bulunduğu önemli bir yerdir. Bu özelliği sayesinde, Anadolu'da MÖ 2000 yılına kadar uzanan hiyeroglif yazıları tamamen okunabilmiştir. Bu durum, bize bu bölgenin tarihine dair önemli bilgiler sunmaktadır.

Yaşam biçimi

Alman arkeologlar tarafından yapılan kazılar, bize antik dönemin yaşam biçimi, kültürü ve tarihine dair benzersiz bir pencere açmaktadır. Karatepe Aslantaş Açık Hava Müzesi, tarih meraklıları için benzersiz bir keşif ve öğrenme fırsatı sunmaktadır. Bu tarihi mekan, ziyaretçilere geçmişin izlerini takip etme ve Anadolu'nun zengin arkeolojik mirasını keşfetme şansı tanımaktadır.


Karatepe-Aslantaş Açık Hava Müzesi, 4341 hektarlık bir alanı kapsayan Milli Park içinde konumlanmıştır. Bu eşsiz alan, Türkiye'nin en geniş ve ilk açık hava müzesi olarak 24 Mayıs 2007 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ziyarete açılan kapalı müze bölümüyle birlikte misafirlerini ağırlamaktadır. Özellikle yabancı ziyaretçiler arasında büyük ilgi gören bu müze, doğal güzellikleri, tarihi zenginlikleri ve zengin yaban hayatını bir araya getirerek unutulmaz bir deneyim sunmaktadır.

Domates kabuklarından salça yapımı: Doğal ve kolay tarif! Domates kabuklarından salça yapımı: Doğal ve kolay tarif!

Muazzam manzara

Karatepe-Aslantaş Açık Hava Müzesi, çevresini saran Aslantaş Barajı ile çevrili olmasıyla bilinir. Bu benzersiz konum, ziyaretçilere muazzam bir manzara sunmanın yanı sıra, doğal yaşamın içinde kendilerini keşfetme fırsatı da tanır. Ayrıca, kamp kurmaya ve piknik yapmaya elverişli geniş alanlarıyla bilinen müze, doğa severler için ideal bir kaçış noktasıdır.

Zengin tarih ve kültür mirasıyla dikkat çeken Karatepe-Aslantaş Açık Hava Müzesi, antik döneme ait kalıntılarıyla adeta bir açık hava tarih kitabını andırır. Müzenin kapalı bölümü, 2007 yılında ziyaretçilere açılarak tarihi eserlerin sergilenmesine imkan tanımıştır. Ziyaretçiler, bu alanda antik uygarlıkların izlerini sürerken, aynı zamanda çevresindeki doğanın güzelliklerinin tadını çıkarabilirler.

Huzurlu ortam

Aslantaş Barajı'nın sakin suları, etrafındaki yeşilliklerle birleşerek ziyaretçilere huzurlu bir ortam sunar. Bu özellikle kamp yapmak isteyenler için harika bir seçenek sunar. Ayrıca, piknik yapmaya uygun alanlar sayesinde ziyaretçiler, sevdikleriyle birlikte keyifli anlar geçirebilirler.

Karatepe-Aslantaş Açık Hava Müzesi, sadece tarihi ve arkeolojik zenginlikleri değil, aynı zamanda doğal güzellikleriyle de göz dolduran bir destinasyondur. Türkiye'nin en büyük açık hava müzesi olması ve çeşitli aktivitelere ev sahipliği yapmasıyla, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunar.

Editör: Sakarya Gazetesi