Milletvekili listesinden hoşnut olmayan Eskişehir’deki AK parti seçmeni “Bizim elimiz sol partilere oy vermeye gitmez. Ama böyle bir listeye de kusura bakmayın oy falan vermem. O yüzden seçimde gidip paşa paşa MHP’ye oyumu basacağım” diyor.
***
Milletvekili listesinden hoşnut olmayan Eskişehir’deki CHP seçmeni “Her seçim aynı şey oluyor. Eskişehir’deki birileri tarafından belirlenen listelere oy vermek içimden gelmiyor. O yüzden bu seçimde paşa paşa gidip oyumu TİP’e vereceğim. Böylelikle kendi kafasına göre liste yapıp kendine yakın isimleri aday yapanlara da kendimce bir ders vermiş olurum” diyor.
***
Milletvekili listesinden hoşnut olmayan Eskişehir’deki İYİ parti seçmeni “Partiyi para bozdu. Bu işe başından beri emek verenler saf dışı kaldı. Ortaya çıkan bu listeye oy falan vermeyeceğim. Oyumu götürüp CHP’ye vereceğim. Ne de olsa listede bulunanlar tanıdık ve denenmiş isimler.” Diyor.
***
Sonuç olarak:
Her üç parti seçmeninde de milletvekili listesinden memnun olmadığı için oyunu partisine atmayacak bir grup seçmen var.
Bu seçmenlerin sayısı ne kadardır bilemiyorum ama bu seçimde Eskişehir’de bir miktar partiler arası geçiş olacağı şimdiden görülüyor…
Bu oy geçişleri partilerin çıkartacağı milletvekili sayısına etkisi olmayabilir.
Ancak…
Çok az bir farkla bir milletvekili eksik ya da bir milletvekili fazla kaybettirip-kazandırma durumunu da ortaya çıkartabilir…
O yüzden; bakalım bu oy geçişleri hangi partiye daha çok yarayacak?
Hangi parti bu oy geçişleri yüzünden kaybedecek?
Hep birlikte göreceğiz…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
BU SİSTEM SİZCE DE; KENDİ YARATTIĞI KÖTÜLÜKLE YİNE KENDİ MÜCADELE ETMİYOR MU?
İmar afları; imara aykırı yapılaşmayı teşvik eden…
Mevzuata uyanları dolaylı olarak cezalandıran…
Toplumsal adalet duygularının zedelenmesine yol açan.
Zengin doğal kaynakların ranta dönüştürülmesine neden olan.
Yaşanmaz kentlerin oluşmasına, çevrenin katledilmesine yol açan.
Sonuç olarak da insan canına ve toplumsal kalkınmaya kasteden düzenlemelerden ibarettir…
***
Ülkede;
1923-1938 yılları arasında hiç imar affı uygulanmamış…
1939-1960 yılları arasında 5 kez imar affı çıkartılmış.
1961-1980 yılları arasında çıkan imar affı sayısı sadece bir taneden ibaret.
1981-2000 yılları arasında ise imar affı sayısı 5.
2001-2020 yılları arasında ise tam 8 tane imar affı uygulanmış.
***
Hal böyleyken kendi döneminde tam 8 kez imar affı çıkartan Erdoğan’ın geçenlerde “İmar affını affedilmez suçlar arasına alacağız” açıklaması, sizce de bu sistemi “kendi yarattığı kötülükle, yine kendi mücadele eden” bir sistem olduğunu göstermiyor mu?
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
BENZERİ FOTOĞRAFLARI GÖRMEYE ÇOK İHTİYACIMIZ VAR AMA…
Kurtuluş savaşının en önemli ismi…
Atatürk’ün vefatı sonrasında Cumhurbaşkanlığı, devamında yıllarca başbakanlık yapmış “Milli Şef” unvanı almış ikinci adam.
Koca İsmet Paşa bir ilçe belediye başkanını ziyaretinde, şapkasını dizlerinin üzerine koymuş ve saygıyla oturmuş makam masasının yanındaki koltuğa…
Tavır ve nezaketiyle belediye başkanını dinliyor…
Benzeri fotoğraflara son yıllarda pek rastlamıyoruz…
Tam tersine…
Bakana kendi makam koltuğunu veren oda başkanlarını, parti genel başkan yardımcılarını makam masasına oturtan rektörleri falan görünce, bu fotoğrafın bugün daha da anlamlı olduğunu düşünüyoruz…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,