Köyde lojman kiraladıktan sonra işe ilk olarak kendi yaşam alanından başlayan eski resim öğretmeni Özlem Salman, "Okulun lojmanını bana kiraladılar, içini ben kendim yaptım. Çocukluğumdan beri resim yapan bir insanım. Resim yaptığım için ben duran bir insan da değilim. Bir yerleri boyamam gerekiyordu. Baktım tabela aşağıda atıl bir durumdaydı, dedim ki muhtarımıza ben bu tabelaya bir resim yapsam, ismini yapsam köy tabelası falan derken ondan sonra duvar aklıma geldi. Duvara mı bir resim yapsam derken arkadaşlarım var Çanakkale’den, benim kursiyerlerim, onlar da bana gönüllü olarak destek verdiler. Biz buraya geçen sene bir giriştik, bütün duvarları boyadık. Ama şöyle köyümüze göre, öyle kafamıza göre bir şey değil. Ne yansıtıyorsa yani eskiden neyimiz vardı. Köylerimizde eşeklerimiz vardı ama artık yok, bir eşeğimiz olsun istedim. Köyün kahvesine bir eşeğimizi simge olarak koydum. İşte çeşmemizde bakraçlarımız vardı eskiden, şimdi yok, bakraç taşıyan bir ablamız çizdik. Öküzlerimiz vardı, öküzümüz yok, onu çizdik" dedi.
Çalışmalar köylünün de çok hoşuna gitti
Çizimlerin köylü tarafından da beğenilip talep gördüğünü söyleyen Özlem Salman, "Daha sonrasında köylümüzün o kadar çok hoşuna gitti ki bunlar, dediler ki evet yani ben işte şelale istiyorum. Biz ona şelale çizdik ama neden? Çizdik çünkü o kadar içinden böyle mutluluk akan bir aile ki karı koca sevgisi var ki o şelale onların sevgisini yansıtıyor. Hayvanları zaten seviyorlar oraya işte biz geyiğini çizdik, ördeğinini yaptık vesaire. Bu arada benim kuzenim taş ustası, eşi de ekmek yapıyor. Onları yansıttığı için onların duvarına, ekmek yapan bir kadınla yanına Ayşe’yi çizdim yanına da İsmail abi duvar örerken çizdim. Bunlar da başlangıcımız, devamında bir sürü evimiz var. Herkes bir isteklerde bulunuyor fakat tabii ben de yeni hastalıktan çıktığım için geçen sene bir ara verdik" diye konuştu.
Köydeki teyzeler de çalışmalara destek veriyor
Köyde yaşayan teyzelerin kendi kavuklarına çekildiğini gören Salman, onları daha çok köyü yenileme projelerine kattığını belirterek, "Sonrasında ben Çanakkale’deki atölyemi kapatma gereğinde bulundum. Dedim ki neden ben peki köyde bir şeyler yapmıyorum. Mehmet abiyle bunu konuşunca dedim ki hani okul atıl durumda. Biz bunu bir değerlendirelim, ne yapalım. Teyzelerimiz var burada, artık kabuklarına çekilmişler. Onlarla birlikte bir şeyler çıkartalım, oraya neler yapalım. Dedi ki işte bizimle konuşurlarken camide çok eski kalan kilimlerimiz var. Artık böyle güveler yemiş ama duruyor kenarda. Atmayalım dedim, bunlarla ilgili bir çalışma yapalım. Teyzelerimizin eli iş tutuyor sonuçta. Onlarla dedim tekrar bir geri dönüşüm projesine girelim" şeklinde konuştu.