Sakarya, 1954 yılında il statüsü kazanmış, 2000 yılında ise büyükşehir olmuştur. Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan bu bölge, Hititlerden Bizans'a kadar birçok kültüre kapılarını açmıştır. Özellikle İstanbul’un fethi sürecinde İslam ordularının bu bölge üzerinden geçişi ve sonrasında Osmanlı'nın bölgeye hakim olması, Sakarya'nın tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır.
Sakarya, ticaretin şekillendirdiği, zengin bir geçmişe sahip olan bir şehirdir. Şehrin tarih boyunca ticarete verdiği önem, Osmanlı döneminde kurulan Adapazarı İslam Ticaret Bankası ve tarihi mahalle isimleriyle de günümüze yansımaktadır.
Türkiye'nin önemli sanayi merkezlerinden biri olan Sakarya, otomotiv sektöründe öne çıkan bir şehir haline gelmiştir. Ülke ekonomisine büyük katkılarda bulunan firmaların yanı sıra, savunma sanayi ve demiryolu sektörlerinde de önemli yatırımların merkezidir. Sakarya, coğrafi konumu, ulaşım olanakları ve uygun yatırım koşulları ile Türkiye'nin parlayan yıldızlarından biridir.
Eğitim altyapısıyla dikkat çeken Sakarya, Sakarya Üniversitesi başta olmak üzere, birçok eğitim kurumuyla genç nesilleri yetiştirmektedir. Bunun yanı sıra, sanayi bölgeleri ile bölgenin ekonomik kalkınmasında önemli bir role sahiptir.
Tarım ve hayvancılık alanında da zengin bir potansiyele sahip olan Sakarya, mısır, fındık gibi ürünlerde Türkiye üretiminde önemli bir paya sahiptir. Bunun yanı sıra, doğal güzellikleri, gölleri, ormanları ve tarihi yapıları ile turizm potansiyeli yüksek bir şehirdir.
Sakarya-Adapazarı'nın eski adı neydi?
Adapazarı'nnın bugünkü adı olan Sakarya'nın, tarihsel süreç içinde farklı isimlerle anılmıştır. Bölgede ilk olarak Bitinyalıların ve sonrasında Bizanslıların yaşadığına dair tarihsel bilgiler bulunmaktadır. 1324 yılında Orhan Gazi döneminde Bizans'tan alınarak Osmanlı topraklarına katılan bu bölge, ilk olarak "Ada Karyesi" yani "Adaköy" ismiyle anılmıştır. Zamanla bölgedeki ticaretin ve tarımın gelişmesiyle nüfusu artan bu yerleşim yeri, 16. yüzyılda "Ada Nahiyesi" olarak bilinmeye başlamış, 18. yüzyılda ise "Ada Kazası" adını almıştır. Tarihsel süreç içerisinde, bölgenin coğrafi yapısının etkisiyle Adapazarı ismiyle anılmaya başlanmıştır.