Jeomanyetik ölçümlerle belirlenen anıtsal yapılar, Neolitik Çağ'ın inanç ve hac merkezi olduğunu düşündürmektedir. Şu ana kadar ortaya çıkarılan altı tapınak, toplamda ise 20'yi bulan benzer biçimlere sahiptir. Bu tapınaklar, 6 metre uzunluğundaki T biçimli sütunlar üzerinde yer alan, Neolitik Çağ'a ait taşlara kazınmış en eski resimleri içermektedir. Bazıları üç boyutlu olarak yapılan hayvan tasvirleri, atalarımızın o dönemdeki sanatsal yeteneklerini gözler önüne sermektedir.
Kazı çalışmaları
Prof. Dr. Klaus Schmidt'in 20 yıl boyunca yürüttüğü kazı çalışmalarında ortaya çıkan buluntular, T biçimli sütunların insan figürlerini temsil ettiğini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Şanlıurfa Müzesi'nde sergilenen bu buluntular, Neolitik döneme ait sanatın önemli bir örneğini sunmaktadır.
Çözülmemiş gizemler
Ancak, Göbeklitepe'nin gizemleri hala tam anlamıyla çözülebilmiş değildir. Tapınakları inşa edenlerin kim olduğu, ağırlıkları 60 tonu bulan sütunların nasıl taşındığı ve dikildiği, üstlerinin neden tonlarca toprak ve taşla örtülerek gömüldüğü, tapınakların kesin amacı gibi sorular halen bilim insanlarının araştırma konularını oluşturmaktadır. Bu soruların cevaplanması muhtemelen yıllar sürecek araştırmaları gerektirecek ancak Göbeklitepe'nin ortaya çıkardığı bilgiler, insanlık tarihine olan katkısını sürdürecektir.