Roma döneminde çeşitli isyanlar ve mezhep ayrılıklarına sahne olmuş bu bölge, Hristiyanlık'ın ilk dönemlerinden itibaren önemli bir rol oynamıştır. Tarihçilere göre, İmparator Julianos, 361'de Pers Seferi’ne çıkmak üzereyken bu beldede kısa bir süre kalmıştır.
366 yılında Procopius, İmparator Valens’e karşı başlattığı isyanla bu bölgede önemli bir hareketliliğe neden olmuş, fakat isyan sonrasında yakalanarak öldürülmüştür. Arcadius döneminde de, Tribigild komutasındaki Got garnizonu, bölgede karışıklıklar çıkararak Seyitgazi'yi ele geçirmiştir.
Bu bölge, Osmanlı İmparatorluğu döneminde de önemini korumuştur. Orhan Gazi'nin komutanlarından olan Konuralp Bey, bölgeyi Osmanlı topraklarına katma başarısını göstermiştir. Seyyid Battal Gazi'nin bu bölgede Bizanslılarla yaptığı savaşlarda şehit olması, bölgenin adının zamanla Seyitgazi olarak anılmasına neden olmuştur.
Seyitgazi, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve bu medeniyetlerin izlerini taşıyan birçok tarihi esere ev sahipliği yapmaktadır. Bunlardan en bilineni, Seyyid Battal Gazi Külliyesi'dir. Külliye, devşirme malzemelerin kullanıldığı zengin bir mimari yapıya sahiptir ve tarihi derinlikleriyle ziyaretçilerini büyüler.
Bu bölge, Orta Doğu’ya bağlanan önemli bir yol üzerinde bulunması sebebiyle, farklı dönemlerde birçok kavmin ve medeniyetin uğrak yeri olmuştur. Seyitgazi, doğal zenginlikleri, coğrafi konumu ve tarihi dokusuyla Anadolu'nun en önemli merkezlerinden biri olarak kabul edilir.
Günümüzde, Seyitgazi'nin tarihi zenginlikleri, turistlerin ve araştırmacıların ilgisini çekmeye devam etmektedir. Bölge, hem tarih meraklıları için hem de doğa severler için eşsiz bir deneyim sunmaktadır. Eski dönemlerden kalan yapıların yanı sıra, bölgenin doğal güzellikleri ve sıcak insanları, ziyaretçilere unutulmaz anılar bırakmaktadır.
Seyitgazi'nin eski adı
Seyitgazi'nin eski adı Nacoleia'dır.