"Meryem Ana" adıyla da bilinen manastır, Altındere Vadisi'nin muhteşem manzarasına hakim sarp kayalıkların üzerine kurulmuştur. Manastır, binlerce yıllık geçmişiyle ve eşsiz konumuyla dikkat çekerken, ziyaretçilerini mistik bir yolculuğa davet etmektedir.
Sümela Manastırı, İstanbul'un en önemli tarihi miraslarından biri olan Ayasofya kadar eski bir geçmişe sahiptir. 6. yüzyılda Bizans İmparatoru I. Theodosius döneminde Atina'dan gelen rahipler tarafından kurulmuş ve zamanla genişletilmiştir. Manastırın tarihindeki önemli dönemeçlerden biri, 13. yüzyılda Trabzon Komnenosları Prensliği'nin kurulmasıyla yaşanmıştır. Bu dönemde manastır, zenginleştirilmiş ve yeniden düzenlenmiştir.
Osmanlı döneminde de manastırın önemi devam etmiş, Padişahlar tarafından korunmuş ve bazı imtiyazlarla desteklenmiştir. Ancak, Trabzon'un 1916-1918 yılları arasındaki Rus işgali sırasında manastıra el konulmuş ve sonrasında terk edilmiştir.
Sümela Manastırı, ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim sunar. Dar uzun bir merdivenle ulaşılan ana giriş kapısından iç avluya geçilir ve manastırın etkileyici yapısını keşfetmeye başlanır. Ana kaya kilisesi ve şapel, iç ve dış duvarlarında bulunan fresklerle süslenmiştir. Bu freskler, İncil'den alınan sahneler ve Hz. İsa ile Meryem Ana'nın hayatını tasvir eder.
Sümela Manastırı'nın tarihi ve sanatsal önemini keşfetmek için ziyaretçiler, eşsiz doğa manzaraları eşliğinde unutulmaz bir yolculuğa çıkabilirler.