Pazar günü yapılacak seçimler öncesinde bazı kesimler tarafından kullanılan “TÜRKİYELİ” kavramının doğru olmadığı bir gerçektir. SBF yurdundan oda arkadaşım olan Prof. Dr. İlber  Ortaylı, “Türkiyeli diye bir ırk yoktur. Türk vardır. Bu Türkler de Türkçe konuşurlar. Bu kadar basittir”  ifadesine  katılıyorum.  Türkiyeli  kavramının kabul edilemeyeceğini vurgulayan Ortaylı, “Birileri ben Kürt’üm diyecek diye ben Türklük’ten çıkamam” demiş ve bu  konudaki görüşlerine şöyle açıklamıştır: “Coğrafyayla kimlik edinilmez. Mesela Fransa memleketin adıdır. Hiç kimseye Fransa’dan türeme bir isim verilmez. Bizim adımızın da Türkiye’den mülhem olması şart değil. Türkiye bir memleketin adıdır. Türkler’in ülkesi demektir.”

 
Türkiye Cumhuriyeti’nin dili Türkçedir: “MADDE 3. Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir”.  Türkiye Cumhuriyeti’nde Kürtçe resmi dil değildir. Bu ifade “Türküm” yerine “Türkiyeliyim” diyenlere aittir. 

Ortaylı, “Birileri ben Kürt’üm diyecek diye ben Türklük’ten çıkamam” demiş ve bu  konudaki görüşlerine şöyle açıklamıştır:  “Coğrafyayla kimlik edinilmez. Mesela Fransa memleketin adıdır. Hiç kimseye Fransa’dan türeme bir isim verilmez. Bizim adımızın da Türkiye’den mülhem olması şart değil. Türkiye bir memleketin adıdır. Türkler’in ülkesi demektir.”

Geçmişte Melih Aşık  köşesinde şunları yazmıştır: “Gazeteci Banu Avar geçmişte Fransa’nın ünlü siyasetçilerinden Patrik Deveciyan ile bir mülakat yapmış. Aralarında şöyle bir konuşma geçmiş: ‘Siz bir Ermeni olarak 1915 olayları hakkında ne düşünüyorsunuz?’ ‘Ben Ermeni değil, Fransız’ım.’ ‘Ama siz Ermeni kökenlisiniz’. ‘Burası bir ulus-devlet ve ben de Fransız yurttaşıyım. Yani Fransız’ım.”

Paris’te 5 yıl  görev yaptım. 1988 yılında Ermenistan’da büyük bir deprem oldu. Ermeni kökenli Fransız şarkıcı  Charles Aznavour deprem sonrasında Fransa’da Ermenistan’a  yardım kampanyası başlatmıştır. Neden böyle bir kampanya başlattığı sorulduğunda, kendisinin bir Fransız, kökenini Ermeni olduğunu söylemiştir. Aznavour hiçbir zaman ben bir Ermeniyim dememiştir. Yurt dışında  Türk pasaportu taşıyan herkese ‘Türk’ diye hitap ederler. Nasıl Alman pasaportu taşıyan birine  biz Alman diyorsak. Türkiyelilik tanımlaması, Türk milletini bölüp parçalamak isteyen belli mihraklar tarafından kullanılmaktadır. Bazı iyi niyetli Türkler de bilmeyerek bu oyuna alet olmaktadırlar.

2001 yılında bitkisel hayata girmiş, ölmekte olan terör örgütünü ABD desteğiyle ‘alt kimlik-üst kimlik” diye diye okşayarak canlandıran zihniyet, ülkeyi bölünmeye götürüyor. 85 milyonun en az 70 milyonunun “Türk”lükle herhangi bir sorunu / derdi yokken, ABD AB üyesi devletlerin anayasalarına  göz attığımızda ‘Alman’, ‘Fransız’, ‘İtalyan’, ‘Yunan’ gibi kavramları görüyoruz. Alman ve Alman vatandaşlığı;  Fransız,  Fransız halkı, Fransız vatandaşlığı;  bütün Yunanlar,  Yunan vatandaşı,  Yunan toprağı  gibi kavram ve deyimlerle karşılaşıyoruz.

Kendi vatandaşını  Türk  olarak niteleyemeyen Türkiye’nin  Batı Trakya’daki ahalinin  Türk  sıfatıyla nitelenmesini yasaklayan Yunanistan’ı eleştirmesi  mümkün mü? Adı Türkiye olan devletin, tek olan bayrağına  Türk bayrağı  denildiği gibi, tek olan millete  de  Türk milleti  denilecektir.
Avrupa dillerinde ‘Türk kafası’, ‘Türk gibi kuvvetli’, ‘Anne Türkler geliyor’ gibi deyimler vardır. ‘Türk kahvesi’, ‘Türk hamamı’, ‘Türk mutfağı’, ‘Türk lokumu’ gibi kavramlar da dünyaca bilinmektedir. 1571’den itibaren Anadolu’dan gelip Kıbrıs’a yerleşmiş olanlara Kıbrıs Türk halkı denilmektedir. Kuzey  Kıbrıs’taki devletin adı  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir. ‘Türk ulusu’, ‘Türk vatandaşı’  ve ‘Türk’ kavramlarını terk edersek başında ‘Türk’ sıfatının yer aldığı resmi kurum ve kuruluşlarımızın isimlerinin değiştirilmesi taleplerinin de gündeme getirilme ihtimalini yok sayabilir miyiz?

Türk yerine Türkiye ifadesi kabul edilirse şu komik durumlarla karşılaşmamız kaçınılmazdır: Türkiye bayrağı, Türkiye Silahlı Kuvvetleri, TÜRKİYE HAVAYOLLARI, Türkiye Milli Takımı, Türkiye lirası,   Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti, Türkiye hamamı, Türkiye lokumu, Türkiye kahvesi,  Hidayet Türkiyelioğlu, Beyazıt Öztürkiyeli vb. 
Yurt dışındaki Türk vatandaşlarına ‘Türk sporcu’, ‘Türk sanatçısı’, ‘Türk askeri’, ‘Türk parlamenteri’, ‘Türk diplomatı’ denen insanlara bundan sonra acaba Türkiye sporcu mu diyeceğiz? Galatasaray,  Fenerbahçe ve diğer Türk takımlarının Avrupa’daki maçlarını anlatan yabancı spikerler acaba bu takımlara Türk takımı mı yoksa Türkiye takım mı demektedirler?
Fatih Terim’e Türkiye eski milli takım antrenörü mü diyeceğiz? Tabii ki hayır! (The former Turkish national team coach)  Yabancı kaynaklarda Orhan Pamuk  kısaca ünlü ‘Türk romancısı’ olarak  anılmıyor mu? Almanya’da Hitler’in iktidara gelmesiyle  Nazilerden kaçan, aralarında ünlü hukukçu Prof. Dr. Ernst Hirsh ve  ünlü maliyeci Prof. Dr. Frizt Neumark’ın da  bulunduğu Yahudi asıllı Almanlar ve aileleri, ‘Türk vatandaşı’ olmaları ve ‘Türküm’ dedikleri için  hayatta kalmışlardır. Kürt liderler Mesud Barzani ve Celal Talabani geçmişte  kullandıkları pasaport dolayısıyla  ‘Türk vatandaşı’  olarak görünmekten, kayıtlara ‘Türk’ olarak geçirilmekten rahatsızlık duymamışlardır.

1992 yılında, Arjantin’in o dönemdeki Cumhurbaşkanı  Carlos Menem  Ankara’ya geldiğinde  Arjantin’deki lakabının  El Turco olduğunu  açıklamıştır. Anne ve babasının Osmanlı devleti zamanında Suriye’de doğup büyüdükleri ve sonradan Arjantin’e göç ettikleri için  Arjantin’de  El Turco  olarak adlandırıldıklarını söylemiştir. 
Amerikalı ‘Amerikanım’,  Fransızlar ‘Fransızım’, Almanlar ‘Almanım’ derken, Türkiye’de  ‘Türküm’ demeyip, ‘Türkiyeliyim’ demek,  gaflet ve dalalet değil de nedir?”
İlber Ortaylı  “ Coğrafyayla kimlik edinilmez. Mesela Fransa memleketin adıdır. Hiç kimseye Fransa’dan türeme bir isim verilmez. Bizim adımızın da Türkiye’den mülhem olması şart değil. Türkiye bir memleketin adıdır. ‘Türkler’in ülkesi’ demektir’ derken haklıdır.

Fransa’da beş yıl  görev yaptım. 1988 yılında Ermenistan’da büyük bir deprem oldu. Ermeni kökenli Fransız şarkıcı  Charles Aznavour deprem sonrasında Fransa’da Ermenistan’a  yardım kampanyası başlatmıştır. Neden böyle bir kampanya başlattığı sorulduğunda, kendisinin bir Fransız, kökenini Ermeni olduğunu söylemiştir. Aznavour hiçbir zaman ben bir Ermeniyim dememiştir.

Yurt dışında  Türk pasaportu taşıyan herkese  ‘Türk’ diye hitap ederler. Nasıl Alman pasaportu taşıyan birine  biz Alman diyorsak. Türkiyelilik tanımlaması, Türk milletini bölüp parçalamak isteyen belli mihraklar tarafından kullanılmaktadır. Bazı iyi niyetli Türkler de bilmeyerek bu oyuna alet olmaktadırlar.
‘Coğrafyayla kimlik edinilmez. Mesela Fransa memleketin adıdır. Hiç kimseye Fransa’dan türeme bir isim verilmez. Bizim adımızın da Türkiye’den mülhem olması şart değil. Türkiye bir memleketin adıdır. ‘Türkler’in ülkesi’ demektir.” 

Geçmişte, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Türkiyelilik üst kimliğini öneren   Azınlıklar Raporu sebebiyle   Prof. Dr. Baskın Oran ile eski Başbakanlık İnsan Hakları Danışma   Kurulu  Başkanı Prof. Dr. İbrahim   Kaboğlu hakkında dava açmıştır. Başsavcılığın  Azınlık Raporu’nda  Türklük yerine Türkiyelilik kavramının   önerilmesinin neden suç oluşturduğu şöyle açıklanmıştır: 
“Burada kullanılan Türk kelimesi   etnik-sosyolojik ile bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını kapsamaktadır.   Nitekim bugün İngiltere devleti vatandaşına İngiltereli değil, İngiliz,   Almanya devleti vatandaşlarına Almanyalı değil Alman, Fransa devleti   vatandaşına Fransalı değil, Fransız denilmektedir. Bu ülkelerde tek bir ırk   yaşamamaktadır. Örneğin, Fransa milletini yani Fransa’yı oluşturan etnik   unsurları Kelt, Flaman, Alzas, Katalan, Bask, Bröton, Normanlar ve başka   ırklar oluşturmaktadır. Buradaki bir Fransız vatandaşının  Je suis Français (Ben Fransızım) derken   Fransız olduğunu söylemesi sorun yaratmazken, bir Türk vatandaşının Türkiyeli   olduğunu söylemesini istemenin nedeni nedir?” 
Geçmişte Özdemir İnce, bunu çok güzel  açıklamıştır:  “Galya topraklarında Kelt, Flaman, Alzas,   Katalan, Bask, Bröton, Norman vb. halkların yaşamasına karşın bu ülke Fransa   adını almışsa, bunun nedeni Frankların oluşturucu, kurucu ve birleştirici   rolünde aramalıyız. Türklerin Selçuklu ve Osmanlı topraklarında bin yıldır   yüklendiği ve oynadığı rol de işte budur.  
AB üyesi devletlerin anayasalarına  göz attığımızda “Alman”, “Fransız”, “İtalyan”, “Yunan” gibi kavramları görüyoruz. Alman ve Alman vatandaşlığı;  Fransız,  Fransız halkı, Fransız vatandaşlığı;  bütün Yunanlar,  Yunan vatandaşı,  Yunan toprağı  gibi kavram ve deyimlerle karşılaşıyoruz. Kendi vatandaşını  Türk  olarak niteleyemeyen Türkiye’nin  Batı Trakya’daki ahalinin  Türk  sıfatıyla nitelenmesini yasaklayan Yunanistan’ı eleştirmesi  mümkün mü?

Adı Türkiye olan devletin, tek olan bayrağına  Türk bayrağı  denildiği gibi, tek olan millete  de  Türk milleti  denilecektir. Avrupa dillerinde “Türk kafası”, “Türk gibi kuvvetli”, “Anne Türkler geliyor” gibi deyimler vardır. “Türk kahvesi”, “Türk hamamı”, “Türk mutfağı”, “Türk lokumu” gibi kavramlar da dünyaca bilinmektedir. 1571’den itibaren Anadolu’dan gelip Kıbrıs’a yerleşmiş olanlara Kıbrıs Türk halkı denilmektedir. Kuzey  Kıbrıs’taki devletin adı  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir. Türk ulusu, Türk vatandaşı  ve Türk kavramlarını terk edersek başında Türk sıfatının yer aldığı resmi kurum ve kuruluşlarımızın isimlerinin değiştirilmesi taleplerinin de gündeme getirilme ihtimalini yok sayabilir miyiz?
Galatasaray,  Fenerbahçe ve diğer Türk takımlarının Avrupa’daki maçlarını anlatan yabancı spikerler acaba bu takımlara Türk takımı mı yoksa Türkiyeli takım mı demektedirler? Fatih Terim’e Türkiye eski milli takım antrenörü mü diyeceğiz? Tabii ki hayır! (The former Turkish national team coach) Burak Yılmaz’a  Türkiye forvet mi diyeceğiz?  Tabii ki hayır! (Turkish international striker) Yabancı kaynaklarda Orhan Pamuk  kısaca ünlü Türk romancısı  olarak  anılmıyor mu?
Şüphesiz hayır.

Büyük Önder Atatürk  “Ne Mutlu Türküm”  diyerek, sadece bir ırkı değil, kendini Türk   hisseden herkesi Türk saymıştır. Türk kimliğinin altında, Kürt, Çerkez, Tatar, Boşnak, Laz, Abaza, Gürcü, Ermeni, Rum, Yahudi  alt kimlikleri vardır. Gerçek bu iken Türkiyelim demenin altında yatan acaba nedir? Bu kavramı kullananlara sormak gerekir.