Yeni yılın ilk yazısında doğal olarak bu yılın sağlıklı, başarılı ve mutlu geçmesini dilemek olağan rutinlerdendir. Ancak artık dilemekten fazlasını yapmak gerek. “Yeni yıl” dediğimiz bir takvim, dünyanın kendi etrafında dönüşü ile güneşin etrafında dönüşünün hesabını yapıp kağıda dökülmesi. Dünya güneşin etrafındaki turunu tamamladı ve yeniden aynı şekilde dönmeye başladı bile, daha ötesi yok. Günler devam ediyor, eski yıl gitti yeni yıldan yeni şeyler beklemek ve dilemekle isteklerimiz gerçekleşmiyor. Biz de bir şeyler yapmalıyız. En azından değişmeliyiz, daha etkin kararlar almalıyız, yaşamı insana yakışır kılmanın yollarını aramalıyız. Sözüm bunu zaten yapanların dışında kalanlara. Çocuklarımız ve torunlarımız organize kötülük karşısında savunmasız, geleceğimiz karartılmak isteniyor. Kendimiz dışında kurtarıcı aramak boşunadır. Can Yücel bir şiirinde bu “kurtarıcı” lafına şöyle takılır: “Gücüme gidiyor bu Allah kurtarsın! Lafı / Müdürü gelir: Allah kurtarsın! / Savcısı gelir: Allah kurtarsın! / Gardiyanı gelir: Allah kurtarsın! / Bir hal olduk, Allah bilir, günde kaç posta / Allah tarafından kurtarıla kurtarıla. / Oysa biz, insanları kurtarma zahmetinden / Kurtarmak için Allah’ı / Düştük, değil mi, bu yola?”

Anayasaya göre tarafsız olması gereken kişi; “Ben şu gazeteyi okumuyorum. Kimse de para verip almasın!” diyebiliyor. Özgür iradesini beyan ediyor, sizde beyan etmenin ötesine geçin. Tercihlerinizi gözden geçirin; mesela hukuksuzluğu savunan, baskıyı olağanlaştıran, özgürlüğü kısıtlamaktan yana tavır alan, yandaş ve yalaka yazılı basın organlarını almayın, televizyonlarını seyretmeyin. Tam tersini yapın; özgürlükleri ve evrensel hukuku savunan, çağdaşlıktan yana, laik yayın organlarını takip edin, satın alın, abone olun. Bakın “Gazete Pencere”de Seyit Tosun ne güzel diyor; “Türkiye’nin üç tarafı denizlerle, dört tarafı yalanlarla çevrilidir! İzlemeyin! Bir kanalda hakaret varsa izlemeyin kapatın. Bir yayında orada olmayan birisine saldırılıyor ve yanıt hakkı verilmiyorsa kapatın. Bir tartışma programında toplumun bir kısmı hedefe konuluyorsa anında TV ayarlarınızdan o kanalı silin. Kötülüğü yapan biz olmasak da izleyici dahi olmak o organize kötülüğe katkıda bulunmak demek.” Yakınınızdaki insanlara ulaşmaya çalışın, onlara dokunun, iyileştirin. Bunları yapanları destekleyin, insanca yaşamak için sadece dilemek yetmez, yetmiyor!..