Oğuzların "BOZOK" koluna mensup Türkmenlerin bu bölgeye göç etmesiyle birlikte, yöre "BOZOK" ismiyle anılmıştır. Ancak, zamanla 1800'lerin ortalarına doğru "YOZGAT" adı da bu bölgede kullanılmaya başlanmıştır.
Yozgat: Eski adı
Adının kaynağına dair farklı söylentiler bulunmaktadır. Bir rivayete göre, Yozgat'ın yüksek rakımından dolayı önceleri "Yüz kat" olarak adlandırıldığı, zamanla bu ismin "Yozgat" halini aldığı belirtilmektedir. Başka bir söylenti ise Aşiret Reisi Ömer Cabbar Ağa'nın yüzünün çopur olmasıyla ilişkilidir. Ömer Cabbar Ağa, bir gün sürülerini otlatırken karşısına çıkan Hızır (AS)'ın isteği üzerine süt ikram etmiş, bu olay sonucunda Hızır (AS) tarafından yöreye "Yoz-Kat" adının verildiği iddia edilmektedir. Zaman içinde bu isim Yozgat'a dönüşmüştür.
Her ne kadar ismin kaynağı konusunda tam bir kesinlik olmasa da, uzun yıllar boyunca bu bölgenin "Yoz-Kat" veya "Yozgat" olarak anıldığı bilinmektedir. Bu tür efsaneler ve söylentiler, bir coğrafyanın isminin nasıl oluştuğu konusunda ilginç ve renkli bir perspektif sunmaktadır.
Tarihi, kültürel ve etimolojik bağlamda zenginlik taşıyan Yozgat, adını taşıdığı efsanelerle birlikte geçmişin izlerini günümüze taşımaktadır. Bu topraklarda şekillenen isimler ve hikayeler, bir bölgenin kimliğini oluşturan önemli unsurlardan sadece birkaçıdır.
Yozgat'ın Milli Mücadele ve Cumhuriyet Dönemi: İsim Kökenleri ve Tarihi Gelişmeler
Yozgat, Türkiye'nin mütareke ve milli mücadele yıllarında adını önemli bir şekilde duyuran illerden biridir. Kuva-yı Milliye'nin zorlu bir isyanla karşılaştığı bu dönemde, Yozgat, özellikle Ankara'da bulunan 20. Kolordu'nun denetimi altında önemli bir role sahipti.
Kurtuluş Savaşı sırasında, Yozgat'ın direnişi, Mutasarrıf Necip Bey ve Ankara Valisi Muhittin Paşa'nın olumsuz tutumları ve engellemeleri nedeniyle Sivas Kongresi'ne kadar önemli bir gelişme göstermemiştir. Ancak, 1919'un sonlarına doğru, Muhittin Paşa'nın tutuklanması ve Necip Bey'in görevden alınmasıyla birlikte, Yozgat'ta da Milli Mücadele'ye yönelik örgütlenmeler hız kazanmıştır. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Yozgat Şubesi, bu süreçte Başçavuşzade Ahmet Efendi liderliğinde kurulmuştur.
Ancak, içsel anlaşmazlıkların olduğu yönetim kurulu, özellikle Mehmet Hulusi Efendi ile Celal ve Edip Bey'ler arasındaki sürtüşme nedeniyle "Çapanoğlu İsyanı"nın patlak vermesine sebep olmuştur. Bu olay, Milli Mücadele'nin seyrini etkileyecek sonuçlara yol açmıştır.
Cumhuriyet döneminde, Yozgat, Türkiye'nin altmış vilayetinden biri olarak kurulmuştur. İlk başta "Bozok" adını taşıyan il, 25 Haziran 1927 tarihinde Süleyman Sırrı İçöz'ün teklifiyle "Yozgat" adını almıştır. Bu dönemde, Yozgat'ın merkezi, Akdağmadeni ve Boğazlıyan'dan oluşan başlıca kaza merkezlerinden biriydi.
Yozgat'ın isminin kökenine dair çeşitli söylentiler bulunmaktadır. Rivayetlere göre, coğrafi yapısından dolayı "Yüz kat" denilen bölge, zamanla "Yozgat" olarak adlandırılmıştır. Başka bir hikaye ise Aşiret Reisi Ömer Cabbar Ağa'nın yaşadığı bir olay sonrasında, Hızır (AS) tarafından "Çobanoğlu, yozuna yoz katılsın, memleketinin adı Yoz-Kat olsun" sözleriyle isminin değiştirildiğini anlatmaktadır.
Her ne kadar ismin kaynağı belirsiz olsa da, Yozgat'ın geçmişi, Milli Mücadele'ye olan katkıları ve Cumhuriyet dönemine geçişiyle zengin bir tarih barındırmaktadır. Bu topraklar, ismiyle, direnişiyle ve hikayeleriyle Türkiye'nin tarihinde önemli bir yer tutmaktadır.