Başlangıçta çevredeki sütun başlıkları ve lahitlerin polis dairesinde toplandığı bir girişimle ortaya çıkan müze, Halil Kamil Bey'in müdür olarak atanması ve yürüttüğü başarılı çalışmalar sonucunda 1928 yılında Cafer Paşa Camisi'nin medresesi'nde ziyarete açılmıştır. Ancak, 1950 yılında daha geniş bir alana taşınarak, Kuruköprü'de bulunan Adana Kuruköprü Anıt Müzesi'ne yerleştirilmiştir, bu dönemde Etnoğrafya Müzesi olarak kullanılmıştır.
Seçkin eserler
Müze, zamanla özellikle Tarsus Gözlükule (1934), İçel Yumuktepe (1936), Yüreğir Misis (1958) ve Ceyhan Sirkeli-Tatarlı Höyüğü kazılarında bulunan, Çukurova'nın ilk çağlarına ait seçkin eserleri toplamıştır. Ancak, müze binasının yetersiz kalması ve koleksiyonun genişlemesi nedeniyle, 5 Ocak 1972'de şu anki binasına taşınmıştır.
Dönem eserleri
Adana Müzesi'nde tarih öncesi dönem eserleri ile Hitit, Asur, Fenike, Frig, Arkaik, Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait çeşitli taş eserler bulunmaktadır. Bu eserler arasında heykel, kitabe, lahit, stel, mimari parçalar gibi taş eserlerin yanı sıra, pişmiş topraktan yapılmış çanak, çömlek, çeşitli kaplar, silindir ve damga mühürler, sikkeler ve diğer arkeolojik buluntular da yer almaktadır.
Müze koleksiyonu
Müzenin koleksiyonu, özellikle Tarsus Gözlükule, Mersin Yumuktepe, Misis, Karatepe, Soğuksutepe gibi höyük ve iskân yerlerinde yapılan arkeolojik kazılarda elde edilen eserlerle zenginleşmiştir. Tarih öncesi dönem eserlerinin yanı sıra, Hitit, Asur, Fenike, Frig, Arkaik, Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait çeşitli eserler, müzenin ziyaretçilere sunduğu önemli tarihi zenginlikler arasında bulunmaktadır.
Özellikle Tarhunda (Tarhunna, Tarhunza) Heykeli ve Akhilleus Lahdi, Adana Müzesi'nde görülmesi gereken ve önemli kültürel mirası temsil eden eserler arasındadır. Bu müze, ziyaretçilere bölgenin zengin tarihini ve kültürünü daha yakından keşfetme fırsatı sunmaktadır.