Afyonkarahisar Kalesi, büyüleyici bir geçmişi ve muhteşem manzaralarıyla ziyaretçilerini etkileyen tarihi bir yapıdır. 226 metre yükseklikteki volkanik bir kaya kütlesi üzerinde yükselen bu kale, M.Ö. 1350 yılında Hitit İmparatoru II. Murşil döneminde inşa edilmiş ve Arzava Seferi'nde stratejik bir üs olarak kullanılmıştır. O dönemde "Hapanuva" olarak bilinen bu kale, tarih boyunca birçok önemli olaya tanıklık etmiştir.

Kültürün izleri 

Kale, M.Ö. 1200-700 tarihleri arasında Anadolu'nun zengin Frigler Dönemi kültürünün izlerini taşımaktadır. Bu döneme ait tapınakların kalıntıları ve Ana Tanrıça Kybele'ye adanmış tapınaklar kale zirvesinde keşfedilmektedir. Ayrıca, kalede bulunan 4 büyük sarnıç (su çukuru), su kaynaklarının nasıl korunduğuna dair önemli ipuçları sunar.

Bakan Bak: “Yusuf Dikeç’in pozu tüm olimpiyatlarda ve hala bir fenomen” Bakan Bak: “Yusuf Dikeç’in pozu tüm olimpiyatlarda ve hala bir fenomen”

Bizans ve Selçuklu 

Afyonkarahisar Kalesi, Bizans ve Selçuklu dönemlerinde de stratejik bir rol oynamıştır. Selçuklu Sultanı Alâaddin Keykubat döneminde, kale dizdarı Mimar Bedrettin Gevhertaş tarafından surları onarılmış ve bir mescit ile saray eklenmiştir. 1573 yılında ise Osmanlı Sultanı II. Selim tarafından, Mahmut Bey gözetiminde burçları, sarnıçları ve kulesi yeniden restore edilmiştir.

Geçmişin sırları 

Bu muazzam kale, tarihe tanıklık eden yapısıyla ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunar. Tarihin izlerini takip ederken, kaleye tırmandığınızda, çevresindeki doğal güzelliklerin tadını çıkarabilirsiniz. Aynı zamanda kalede bulunan manzaralar, size bölgenin büyüleyici coğrafyasını keşfetme fırsatı sunar. Afyonkarahisar Kalesi, tarih, kültür ve doğanın muhteşem bir birleşimi olarak sizi bekliyor. Bu büyülü kale, geçmişin sırlarını çözmek ve güzel manzaraların keyfini çıkarmak isteyen herkes için görülmeye değer bir yerdir. Unutulmaz anılar biriktirmek için, bu tarihi zenginliği ziyaret etmeyi unutmayın.

Editör: Sakarya Gazetesi