Bu tepe, yalçın yapısı, konik şekli ve yüksekliği ile dikkat çeker. Hititlerden günümüze kadar bu yer, insanların ilgisini çekmiş ve doğal savunma avantajları nedeniyle kale olarak kullanılmıştır. Ayrıca, şehir merkezinin bu tepe çevresine inşa edilen aşağı, orta ve yukarı olmak üzere üç kat surla çevrildiği bilinir. Afyonkarahisar'a Hititler döneminde bu yere "HAPANUVA" adı verilmiş, Romalılar ve Bizanslılar döneminde ise "AKROİNON" olarak anılmıştır. Selçuklular, Beylikler ve Osmanlılar ise buraya "KARAHİSAR-ÎDEVLE" ve "KARAHİSAR-Î SAHİP" isimlerini vermişlerdir.
Afyonkarahisar'ın diğer adı
Afyonkarahisar'ın adı, şehir merkezi ve il sınırları içinde M.Ö. II. yüzyıldan günümüze kadar insanların geçim kaynağı olan haşhaş bitkisinden elde edilen özsu anlamına gelen "OPIUM" kelimesinin Afion olarak söylenmesinden gelir. Zamanla bu iki kelime birleştirilerek şehrin adı "Afyonkarahisar" olarak değişmiştir. Bu isim, ilk kez 17. yüzyılda mahkeme kayıtlarında kullanılmıştır.
Bölge, tarih boyunca Frigya Kültürü ile de önemli bir bağa sahiptir. Bu nedenle Frigya döneminden sonra, özellikle Roma ve Bizans dönemlerinde şehir, Frigya sıcak sularıyla ünlü olduğu için "FRİGYA SALUTARİS" olarak da adlandırılmıştır, yani "Şifalı Frigya". Bu tarihî, kültürel ve coğrafi zenginlik, Afyonkarahisar'ı Türkiye'nin önemli şehirlerinden biri yapar.
