Orta Asya'dan gelen kavimlerin Anadolu'ya girişleri sırasında Ağrı, bu göçlerin bir geçiş noktası olarak hizmet vermiştir. Ancak, bu medeniyetler Ağrı'yı sadece bir geçiş kapısı olarak gördükleri için burada kalıcı bir uygarlık kuramamışlardır.
Ağrı: Tarih boyunca farklı medeniyetler
Ağrı, tarih boyunca birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Önceleri Hititler'in bölgede etkili olduklarına dair izler bulunsa da, Hititler'in güç kaybetmesiyle birlikte Hurriler bölgeye yerleşmişlerdir. Ancak, Hurriler de Ağrı'yı uzun süre elde tutamamışlardır. Urartular, bölgede kalıcı bir uygarlık oluşturan medeniyetlerden biridir. Van Gölü'nün kuzey ve kuzeydoğusunda yer alan Urartu Krallığı, Ağrı ve çevresinde etkili olmuş, bu bölgeye birçok kale inşa edilmiştir. Bu kalıntılar, Urartu'nun bölgedeki egemenliğini gösteren önemli kanıtlardır.
M.Ö. 712 yılında Ağrı çevresine yerleşen Kimmerler, bölgede geçici bir hâkimiyet kurmuşlardır. Daha sonra Medler, Asur Devleti'nin çöküşüyle birlikte Anadolu'ya yayılmış ve Ağrı'yı kendi topraklarına katmışlardır. Persler, Medler'in ardından bölgede etkili olmuş ve Ağrı'da uzun bir süre yaşamışlardır.
Büyük İskender'in ölümünden sonra, boşalan bölgeyi fırsat bilen Ermeniler Ağrı'yı ele geçirmişlerdir. Daha sonra M.Ö. 680 yılında bölgeye gelen Sakalar, Murat Nehri ve Doğubayazıt çevrelerine yerleşmişlerdir. Ardından Arsaklılar ve Artaksıyaslı Krallığı, Ağrı ve çevresinde egemenlik kurmuşlardır.
Ağrı, tarih boyunca farklı medeniyetlerin mücadele alanı olmuş, farklı kültürlerin ve uygarlıkların etkileşimine sahne olmuştur. Bu zengin tarih, Ağrı'nın kültürel ve tarihi dokusunu oluşturan önemli unsurlardan biridir.
Ağrı, tarih boyunca birçok farklı medeniyetin ve yönetimin etkisi altında kalmış bir bölgedir. Sökmenli Devleti'nin sınırları içinde yer alan Ağrı, uzun yıllar boyunca çeşitli hanedanlar ve krallıklar tarafından yönetilmiştir. 1027-1225 yılları arasında Ani Atabekleri, 1239’da Cengizliler, 1256-1358 yılları arasında İlhanlılar ve Celayirliler Ağrı'da hüküm sürmüş, İlhanlılar zaman zaman burada kurultaylarını düzenleyerek Anadolu ve İran'ı yönetmişlerdir. 1393 yılında Moğol Hakanı Aksak Timur, Ağrı bölgesini ele geçirmiştir.
1405-1468 tarihleri arasında Ağrı, Karakoyunlu toprakları içinde yer almış, ancak Karakoyunlular'ın yıkılmasıyla bölge Akkoyunlular'ın egemenliğine geçmiştir. Çaldıran Savaşı sonrasında ise Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçası olmuştur. Osmanlı döneminde, Ağrı Ermeniler tarafından Karakilise olarak anılmış, ancak daha sonra Kazım Karabekir Paşa zamanında Karakilise ismi değiştirilerek Karaköse olarak adlandırılmıştır.
Ağrı'nın tarihinde önemli bir yeri olan Ağrı Dağı, 5.137 m yüksekliğiyle Türkiye'nin en büyük dağıdır. Bu dağ, Batılılar tarafından Ararat Dağı olarak anılmaktadır. Ağrı, coğrafi yapısı ve zengin tarihiyle Türkiye'nin önemli illerinden biridir. 1834 yılında bucak, 1869 yılında ilçe olan Ağrı, 1927 yılında ise il merkezi olmuştur. Ağrı, zengin kültürel mirası, tarihi dokusu ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken bir şehirdir.