402 yılında Amasya Emiri olarak atanan Kara Devletşah, şehir halkı ve ileri gelenleri tarafından tanınmadı ve Çelebi Sultan Mehmet tarafından bozguna uğratılarak öldürüldü.
Amasya, Osmanlı İmparatorluğu'nda 15. yüzyılın ilk yarısından itibaren şehzadelerin görev yaptığı bir sancak olarak önem kazandı. Yörgüç Paşa'nın Beylerbeyi olduğu dönemde (1422-1435), Amasya, Sivas, Tokat, Çorum ve Samsun sancaklarından oluşan Vilayet-i Rum'un merkezi konumundaydı. Ayrıca, 1555 yılında Amasya'da İran-Safevî Hanedanı ile yapılan Amasya Antlaşması tarihi bir olay olarak gerçekleşti. Bu dönemde Amasya, önemli toplumsal olaylardan biri olan Celalî İsyanları'na da ev sahipliği yaptı.
Cumhuriyet Devri:
Amasya, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşü ve işgallerin yaşandığı dönemde Milli Mücadele'nin önemli merkezlerinden biri haline geldi. Mondros Ateşkes Anlaşması'nın ardından işgal edilen Anadolu'ya karşı halkın direnişi, Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri'nin kurulmasıyla organize oldu. Mustafa Kemal Paşa, İstanbul'dan ayrılarak Anadolu'ya geçme kararı aldı. 16 Mayıs 1919'da İstanbul'dan ayrılan ve 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkan Mustafa Kemal Paşa, 25 Mayıs 1919'da Amasya'ya ulaştı. Burada, Müftü Hacı Tevfik Efendi gibi etkili şahsiyetlerin desteğiyle halkın Milli Mücadele'ye katılımını sağladı. 12 Haziran 1919'da Culus Tepe'de halk tarafından coşkuyla karşılanarak, Amasya'nın desteğini almış oldu. Bu tarihler, Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı önemli dönemlerdir.