Türkiye'de sadece birkaç çiftlikte yetiştirilen Ankara tavşanlarının sayısı binin biraz üzerinde seyretmektedir. Tarihi belgelere göre, Ankara tavşanı 1723 yılında Anadolu'da neredeyse tamamen yok olmuştu. Ancak, Almanya'da yaşayan bir Türk vatandaşı tarafından yeniden Türkiye'ye getirilen Ankara tavşanları, Kayseri ilindeki bir çiftlikte yeniden üretimine başlanmıştır. Ayrıca, Ankara'da Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na ait bir enstitüde de Ankara tavşanları yetiştirilmektedir, ancak sayıları 500-1000 arasındadır. Bu değerli türün ülkemizde yaygınlaştırılması için çalışmalar halen devam etmektedir.
Ankara Tavşanı: Doğaya uyum sağlıyor
Ankara tavşanı, doğal ortamına kolayca uyum sağlayabilen bir türdür. Bu özel tür, bir doğumda 4 ila 14 arasında yavru doğurabilir. Yünleri, sadece 2-3 aylıkken kırkılan tavşanların tüyleri yılda ortalama 40 cm uzunluğa ulaşır. Ankara tavşanlarından elde edilen yünler altın değerindedir. Bu yünler, sadece angora kazak üretimi için değil, aynı zamanda elektromanyetik etkileri nedeniyle romatizma hastaları için üretilen giysilerde de kullanılır. Ankara tavşanının yünü hafif olup yüksek ısı tutma özelliğine sahiptir. Ankara tavşanının yününden yapılan giysiler, korse, dizlik, iç çamaşırı ve fizik tedavi ile nevralji gibi rahatsızlıklarda kullanılan termal giysiler gibi özel ihtiyaçları karşılamak üzere tasarlanmıştır. Bu giysiler, dolaşım bozuklukları ve romatizma hastalarının sıcak giysilere olan ihtiyacını karşılamak için idealdir. Ankara tavşanının nadir bulunan yünü, sadece giyim endüstrisinde değil, aynı zamanda sağlık ve tedavi alanlarında da büyük bir değere sahiptir.