Çorum'dan gelen Binek Taşı Efsanesi, zamanla unutulmayan bir aşk hikayesini anlatır. Hikaye, sevgisi uğruna her zorluğa katlanan genç bir adamın dramatik yaşantısına odaklanır. Bir zamanlar, adı belirsiz genç, gönlünü bir kıza kaptırır. Ancak genç adamın maddi durumu pek iyi değildir ve kızın babası, kızını ona vermeye yanaşmaz.

Bu acı gerçek karşısında derin bir üzüntüye kapılan genç adam, sevdiğinin gideceği yolun kenarında beklemeye karar verir. Bir gün, kızın ailesi tarafından başka birine verileceği haberini alır. İçindeki acı ve çaresizlikle dolu bir şekilde otururken, kervanların gelmekte olduğunu fark eder.

Kervandaki bir yolcu, genç adamın çaresizliğini fark eder ve durumu sorar. Genç adam, "Ben burada oturup, gelen atların eyerlerini çekerim" der. Yolcu, genç adamı teselli etmeye çalışır ve ona bir görev verir. "Gelinin atının eyerini çek" der. Genç adam, bu emri yerine getirirken, atın eyeri gelinin yanında kalması için dilekte bulunur.

Yılbaşı kokinaları raflarda Yılbaşı kokinaları raflarda

Ancak bu olaylar zinciri burada bitmez. Üzengiye aynı şekilde dilek dileten genç adam, sonunda binek taşına gelir. "Binek taşı! Binek taşı! Sevdiğim başkasına gidiyor, onu alıp koy verme" diye yakarır. Kervanın sonunda, genç adam sevdiği kızı indirir, ancak sarıldıkları anda ikisi de taşa dönüşür.

Bu olay herkesi şaşkına çevirir. Herkes, bu büyük sevginin ve fedakarlığın efsanevi bir hikayesine tanıklık etmiştir. Böylece, sevgi ve sadakatin taşa dönüşen bir iz bıraktığı bu efsane, zamanla Çorum'un unutulmaz öykülerinden biri haline gelir.

Editör: Sakarya Gazetesi