Anadolu Üniversitesi'nde rektör Prof Dr Fuat Erdal'ın önce istifaya zorlanıp ardından da istifasını vermesinin üzerinden tam bir hafta geçti.
***
Üzerinden bir hafta geçmesine rağmen, Fuat Erdal'ın hangi sebepten ötürü istifaya zorlandığını tam olarak bilmiyor.
***
Gerçek neden net olarak bilinmediği için azledilmenin nedenleri tahminler üzerinden yürütülüyor. Kimi, hakkında açılan soruşturmaların bu sonucu doğurduğunu, kimi ise AK Parti içindeki güç gösterisine kurban gitmiş olabileceğini söylüyor.
***
Kimi, azil nedeninin ucunun önemli isimlere uzanıp,onları da sıkıntıya sokabileceği varsayımında bulunuyor, kimi ise rektörün altından kalkamayacağı karışık bir işe kalkıştığı için başına bunların geldiği tahminini yapıyor.
***
Sonuç olarak; Fuat Erdal'ın neden istifa ettirildiğini kimse bilmiyor!
Azil nedenini bildiği tahmin edilen isimler bile “Vallahi rektörün neden istifa ettirildiğini bir Cumhurbaşkanı bir de YÖK başkanı biliyormuş. YÖK başkanı Cumhurbaşkanı ile görüştükten sonra Fuat Erdal aranmış ve istifasını vermesi istenmiş” diyebiliyor.
***
Hatırlarsanız; 2019 yerel seçimlerinden sonra İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı seçimleri komik gerekçelerle iptal edilmiş, iptale ilişkin mantıklı gerekçe bulunamayınca dönemin AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz “Hiçbir şey olmasa bile bir şeyler olmuş” cümlesiyle gerekçe açıklamaya çalışınca alay konusu olmuştu.
***
Aslına bakarsanız Yavuz'un “Hiçbir şey olmasa bile bir şeyler olmuş”cümlesi, söylenmesinin üzerinden geçen beş yıl sonra, Anadolu Üniversitesi'nde yaşanan rektör istifasının nedenini, mevcut şartlarda ve tam anlamıyla ortaya koyan bir söz oldu iyi mi?
***
Yani...
Hiç kimse rektörün hangi sebepten ötürü istifaya zorlandığı konusunda hiç bir şey bilmiyor ama herkes bir şeyler olduğuna emin!
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
LÖGAR KAPAKLARI VE KALDIRIMLAR DEYİP GEÇMEYİN...
Rögar kapağı deyip geçmemek lazım.
Zira...
Gerek ekonomik kalkınma gerekse teknolojik gelişmişlik düzeyinin ana göstergelerinden biri sayılıyormuş.
Rögar kapağı ile asfalt yüzeyini tutturamayan ülkeler orta gelir seviyesini aşamayan, marka ve teknoloji geliştiremeyen, motor ve chip üretemeyen ülkeler kategorisinde kalıyormuş.
***
Kaldırım deyip geçmemek lazım...
Bir ülkenin gelişmişlik seviyesi kaldırımların yoldan yüksekliğiyle ters orantılıymış.
Yani...
Seviye yükseldikçe gelişmişlik düşüyormuş...
***
O yüzden siz çarşı-pazar gezerken, gezdiğiniz cadde ve sokaklardaki logar ve kaldırımlara bir de bu gözle bakın.
Gelişmişlik seviyemizin ne olduğu konusunda en azından bir fikriniz oluşsun...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
NE OLDU Kİ CHP'NİN EĞİTİM İŞİ?
“Parti olarak muhteşem bir eğitim mucizesi gerçekleştiriyoruz. Bu mucizenin başında da Yılmaz Büyükerşen olacak. Şu anda projenin içi dolduruluyor.
Büyükerşen ikinci Açık Öğretim Mucizesini CHP'de gerçekleştirecek.
Hoca acayip bir heyecan içinde. Görseniz 20 yaşında.
Biz bu güne kadar seçilmiş arkadaşları burada topluyor ve eğitiyorduk. Yılmaz hoca'nın kuracağı sistem ile biz artık eğitilmiş arkadaşlarımızın arasından seçim yapacağız”
***
Bu sözler CHP Genel Başkanı Özgürr Özel'e ait.
Hem Yılmaz Büyükerşen'in aday olmayacağı kesinleştikten sonra yani sçim öncesi, hem de seçimlerden sonra Eskişehir'e geldiğinde tekrarladığı sözler bunlar.
***
Bu sözlerin ardından bu konuda bir daha haber alamadık.
Söz konusu proje ile ilgili bir çalışma içine girildiğini de duymadık.
Söylenenlere bakılılırsa Yılmaz Büyükerşen' de bu konuda herhangi bir bilgi gitmemiş.
***
Ne diyelim?
Ya unutulup gitmiş bu eğitim işi ya da hala içi doldurulamamış!
