Sokrates Antik Yunan’da “sorgulanmayan ve üzerinde düşünülmeyen bir hayat yaşanmaya değmez” derken birçok şeyi, en önemlisi de “doğru bir hayatı nasıl yaşarız” sorgulamasını yapmak istiyordu herhalde. Modern zamanlara ise ondan bağımsız Adorno’nun “Yanlış hayat doğru yaşanmaz” şeklinde bir sözü vardır ki aşağı yukarı aynı kapıya çıkar. Öyle ya yaşamın ne olduğunu bilerek ve anlayarak yaşamak var, bir de bilmeden rastgele yaşamak. Yaşamın ne olduğunu bilmeden yaşamak demek, bir anlamda içgüdüleriyle yaşamak demek. İçgüdüye dayanarak nasıl yaşanır ki? İnsanı insan yapan beynimizin korteksini olaya katmadan da pekâlâ yaşayabiliriz. Gelenek ve göreneklerden beslenerek, anamızdan, babamızdan, dedemizden ne gördüysek onu sürdürerek kendimize göre mutlu mesut bir hayat yaşamak mümkün. Oysa yaşam, tartışılması ve sorgulanması gereken bir olgudur, çünkü sürekli gelişip dönüşmekte olan bir süreçtir. O zaman yaşamayı öğrenmek lazım. Bize yaşamayı en iyi felsefe öğretir. Çünkü tüm yaşanmışlıkları, tüm düşünce tarihini gözlerimizin önüne serer, ders verir. Yaşamı kavramak için sadece felsefe de yetmez onu sanat ve bilimle de yoğurmamız, çoğaltmamız gerekir…

Yaşamı ancak “insanın ne olduğunu” kavrayarak anlayabiliriz. İnsanı bilmeden ve onu anlamadan doğru bir yaşamı sürdürebilmek olası değil. Zaten felsefe de insan içindir. Nasıl teknoloji yaşamı kolaylaştırıyorsa, bilim ve sanatla yoğrulmuş felsefe de bir başka şekilde yaşamı kolaylaştırıyor ve geleceğimizi kurguluyor, güzelleştiriyor. Epikuros’un ünlü dört yaşam ilacı nasıl açıklanıyordu: Tanrılardan korkmaya gerek yok, ölümü düşünmeye gerek yok, mutluluğa ulaşılabilir, acıya katlanılabilir… Kendi zamanının en büyük argümanını yaratmıştı: “Biz varsak ölüm yok, ölüm varsa biz yokuz”. Mutluluğu acı ve kederden uzak yaşamak olarak tanımlayıp, acılar karşısında aklı devreye sokmayı ve tutarlı davranmayı savunurdu. Tüm bu hasletler bize bilgi ve felsefenin sağladığı donanımlardır. İnsan sadece ahlaklı, mutlu ve esenlik içinde bir yaşama kavuşmak için değil, insanlığın gelişimi için doğru düşünceler ve fikirler yaymak, dünyayı iyiye ve güzele doğru dönüştürmek için de uğraşmalıdır…