Türkçe'nin zengin kültüründen beslenen Karakoncolos, Anadolu, Kafkaslar ve Balkanlar'da farklı isimlerle anılan bir hayali varlık. "Kara konçlu"nun siyah pantolonlu anlamına geldiği düşünülüyor. Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sinde, İstanbul'da ve çeşitli coğrafyalarda karşılaştığı Karakoncolos anlatılarına dair ilginç bilgiler bulunuyor.

Yılbaşı kokinaları raflarda Yılbaşı kokinaları raflarda

Bu varlığın ortaya çıkışıyla ilgili birçok teori var. Bazıları kelimenin "kon" dağ geçidinden, bazıları ise Kıpçak Türkçesi'ndeki "konçul"dan türediğini iddia ediyor.

Geniş bir coğrafya

Karakoncolos, Kafkaslardan Orta Avrupa'ya kadar geniş bir coğrafyada Aralık, Ocak ve Şubat aylarında ortaya çıktığına inanılır. En tehlikeli oldukları tarih aralığı ise 24 Aralık - 20 Ocak olarak kabul edilir.

Halk inanışlarına göre, Karakoncoloslar maymuna benzeyen, kısa boylu, çirkin varlıklardır. Dağınık saçlı, kapkara yüzleri ve bacakları, ayı postu gibi tüylü giysileri vardır. Karakoncoloslar, hem korkunç hem de tuhaf, hatta eğlenceli varlıklar olarak tasvir edilirler.

Bu varlıkların evlere girdiğinde sohbete katıldığı, ses ve mimikleriyle insanları taklit ettiği, açık bırakılan yiyecek kaplarına tükürdüğü ve hastalık bulaştırdığına inanılır. Geleneklere göre, evlerde bolluk ve bereketin kaybolmaması için çeşitli tedbirler almak gerekir.

Karakoncolosların taklit yetenekleri ise en korkulan özelliklerindendir. Pencerenize yaklaşıp tanıdık birinin sesini taklit ederek sizi dışarı çağırabilirler. Sesinizi verirseniz veya dışarı çıkarsanız, sizi alıp götürebilirler.

Birçoğumuz için bu hikayeler sadece folklor ve eğlence olabilir, ancak bu tür gelenekler kültürlerimizin derinliklerinde kök salmıştır. Belki de Karakoncolos hikayesi, geçmiş bir yıl içinde birlikte keşfettiğimiz kültürler arası zenginliklere bir örnek olarak hafızalarımızda kalacak.

Editör: Sakarya Gazetesi