XIX. ve XX. yüzyıllarda, bu topraklar kanlı çatışmalara, karanlık günler yaşamaya ve haksız istilalara sahne oldu. 1877-1878 yıllarında Ruslar, Pan-Slavizm ideolojisiyle bölgeye saldırarak Osmanlı Devleti'ne büyük zararlar verdiler. Bu dönemde, Doğu cephesinde yaşanan yenilgiler sonucunda Kars, Batum ve Ardahan gibi stratejik bölgeler Ruslara bırakıldı. Bu süreç, 40 yıl boyunca süren zorlu günleri içeriyordu.
Sarıkamış halkı, yaşadıkları acıları dokundukları türkülerle dile getirdi. Ancak, 1 Kasım 1914 tarihinde Rus orduları, Anadolu'yu istila etmek üzere Sarıkamış'a doğru taarruza geçti. Köprü Köy muharebelerinde büyük bir darbe alan Rus orduları geri çekilerek Sarıkamış'a kadar kaçtı. Burada, Enver Paşa liderliğinde başlatılan Sarıkamış Harekâtı, Türk ordusunun ağır kış koşullarına karşı mücadelesine rağmen, maalesef felaketle sonuçlandı. Bu trajik olay, tarihe acı bir anı olarak kazındı.
Sarıkamış eski adı
Birinci rivayete göre: Bu topraklara gelen bir Çerkez Beyi, burada yiyecek ve bir sarık bulduğunda, bu yerin adı "Sarıgalmış" olarak anılmıştır. Zamanla, bu isim Sarıçam Ormanlarına bir gönderme yaparak "Sarıkamış" olarak değiştirilmiştir.
İkinci rivayete göre: Sarıkamış'ın adı, Hazar Denizi ile Aral Gölü arasındaki Sarıkamış çukuru bölgesinden göç eden bir Türk boyunun yukarıdaki Sarıkamış köyüne yerleşmesinden gelir. Bu yerleşim, zamanla Sarıkamış olarak anılmıştır.