20 yıl önce TÜVTÜRK yoktu.
Araç muayeneleri devlet eliyle gerçekleştiriliyordu.
Eskişehir'de karayolları fidanlığı denilen yerde kurulan bir kurumda ücretsiz yapılıyordu.
2005 yılı başında 20 yıl süreyle özelleştirildi.
Üstelik araç muayene işlerini alan kuruluşa 'tekel' hakkı verilerek devredildi.
Tek bir kuruma verilen yetki ile rekabet hakkı ortadan kaldırıldı.
****
TÜVTÜRK piyasada rakipsiz...
Araç muayenesi için istenen ücretler, verilen hizmetin yanında çok yüksek.
15 dakikalık bir araç muayenesi geçen yıl otomobil, kamyonet, minibüsler için 507 lira iken, bu yıl başından itibaren yüzde yüzün üzerinde bir artış ile 1.130 liraya çıkarıldı.
****
15 dakikalık bir hizmetin bedeli 1.130 lira.
İçinde fren ve egzoz muayenesi yok.
İtiraz hakkınız da yok.
Araç muayene istasyonu 'tekel' haline getirmeseler, bir kaç firma daha açılsa, rekabet ortamı sağlanacak ve muayene fiyatları düşecekti.
Yapmadılar.
Her yıl, ya da 2 yılda bir o kuruma gidip parayı bastırıyor, karşılığında trafiğe çıkabilmek için bir kağıt parçası veriliyor.
****
Motorlu taşıtları için ayrıca MTV ödeyen araç sürücülerinin özel bir işletmenin kucağına itilmesi ne kadar doğru?..
Ayrıca; TÜV (Technischer Überwachungs – Verein) Almanca'da Teknik Gözetim Kurumu'nun kısaltmasıdır. 
Ardına TÜRK ekleyince.
Ne yerli oluyor, ne de milli...

MEHMET ŞİMŞEK... 
Başkan Mehmet Şimşek ve arkadaşları.
Dayanılacak iş değildi.
Nefesleri tükeninceye kadar koştular.
Baktılar arkalarından gelen yok...
Sonunda tükendiler.
****
Bugün kongre var.
Mehmet Şimşek aday olmayacak.
Aday diye öne sürülenlere her zaman mesafeli davranmışımdır.
Kongre saatinde, bir liste çıkıncaya kadar aday adaylarına karşı şüpheci olmak zorundayız.
Çünkü; çok gördük.
Aday olacağı söylenenler kongre salonuna bile gelmediler.
****
Çaresizlik ve ortada bırakılmak çok kötü bir duygu.
Son 5-6 genel kurulda, biri aday olunca, kulüp sahipsiz kalmayacak  diye herkes rahat bir nefes alıyor.
Ama; herkes sıcak evlerine giderken, seçilenler kulübün ağır yükü ile karşı karşıya kalıyor.
Bir defa olsun böyle yapmayın.
Seçilen başkanının yanına gidin, nasıl yardım edebileceğinizi sorun.
Sorun ki; en azından yalnız kalmayacaklarını bilsinler.