Kente kahvehane kültürü var.
Yüzlerce kafe ve kıraathane bunun göstergesi gibi.
Kafelerde 4-5 çeşit gazete okuma imkanı var.
Her gazeteyi yüzlerce kişi okuyor.
Bazıları erken davranıp, bulmacalarını çözüyor.
****
Kentte yayınlanan yerel gazetelere talep çok.
Yaygın basında Eskişehir'den haber bulmak zor.
Eskiden Eskişehirspor haberleri vardı.
O da amatör kümeye düşünce Eskişehir'in esemasi okunmaz oldu.
****
Yerel gazeteler İstanbul'da basılan gazetelerin bu eksiğini gönderiyor.
Eskişehirli, yerel gazeteler sayesinde Eskişehir'den haberdar oluyor.
Ne var ki; kıraathanelerde satılan çay ve kahveye yapılan zamlar insanları zorlamaya başladı.
Yancılara ısmarlanan çay sayısı düştü.
Müşteri sayısı düşüyor.
Esnaf zorlanıyor.
****
Bu arada Kıraathaneler ve Kafelere gösterilen ilgi azalırken; Büyükşehir Belediyesi tarafından emekliler için açılan Emek Kafe'de yer bulmak zorlaşıyor.
Ucuz çay içebilmek için Emek Kafe'ye gidenler, kafeye yoğun talep yüzünden geldikleri gibi geri dönüyorlar.
Kısacası; yeni emekli kafelerine ihtiyaç var.
ESKİŞEHİR DAHA UCUZA YİYEBİLİR...
Akaryakıta, otoyol ve köprü ücretlerine yapılan zamlarla nakliye giderleri arttı.
Çalışan ve emekli hayat pahalılığı karşısında tek başına kaldı.
Yapılan zamlar enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında yetersiz kalınca, sabit gelirli insanlar karamsarlığın içine düştü.
****
Tarladan 5-6 lira çıkan bir ürünün fiyatı İstanbul'a ulaşıncaya kadar 10 kat artıyor.
Eskişehir 45 dakikalık mesafede dört mevsim sebze ve meyve Üretimi ve hasatı yapılmasına rağmen bu pahalılıktan nasibini alıyor.
Halbuki Eskişehir yaş sebze ve meyveyi çok daha ucuz yiyebilir.
Yeter ki; kenti yönetenler bu işe bir el atsın...
****
İstanbul'a Akdeniz bölgesinden 600-700 kilometre uzaktan getirilen sebze ve meyvelerin fiyatları 8'e 10 katlanırken, Eskişehir'e 60-70 kilometre uzaklıktaki Sarıcakaya Mihalgazi'den getirilen ürünler de aynı muameleyi görüyor.