Adıyaman, tarih boyunca 16 farklı medeniyete ev sahipliği yapmış bir bölgedir.

Şehir, Kommagene Uygarlığı'na ait ihtişamlı tanrı ve kral heykelleriyle ünlü Nemrut Dağı'na ev sahipliği yapar. Her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlayan Nemrut Dağı, 1987 yılında UNESCO tarafından "Dünya Kültür Mirası" listesine alınmıştır. Ayrıca, 1988 yılında Milli Park ilan edilen bölge, turizmde önemli bir rol oynamaktadır.

Adıyaman'ın tarihi: Doğal güzeelikleri öne çıkıyor

Adıyaman, tarihsel zenginliği ve doğal güzellikleriyle öne çıkar. Ayrıca, enerji, petrol ve tarım ürünleriyle ülke ekonomisine katkıda bulunur. Kent, hem doğuya hem de batıya açılan bir kapı konumunda olup, iklimi ve bitki örtüsü bakımından çeşitliliği yansıtır. Ayrıca, emniyet ve jandarma suç istatistiklerine göre Türkiye genelinde en az suç işlenen illerden biri olarak bilinir.

Adıyaman, doğal güzellikleri ve tarihi zenginlikleriyle ünlü bir şehirdir. Fırat Nehri'nin çevrelediği bu bölge, pek çok akarsu ve şifalı sularıyla Adıyaman'ı su bakımından zengin kılar. Atatürk Barajı, dünyanın sayılı barajları arasında yer alır ve şehrin büyük bir bölümünü sular altında bırakmıştır. Bu baraj gölü, Adıyaman'ın sosyal yaşamına farklı bir dokunuş yapar ve su sporlarıyla ilgilenenler için bir cazibe merkezi oluşturur.

Adıyaman'ın yüzölçümü 7.614 km² olan kent, 590.933 nüfusa sahiptir. Şehrin eşsiz doğal güzelliklerinden biri de 2206 metre yükseklikteki muhteşem gündoğumudur. Günün ilk ışıklarıyla birlikte Nemrut Dağı'nda yer alan tanrı heykelleri belirir. Bu heykeller arasında Tanrıların Tanrısı Zeus, Apollo, Herakles, Tanrıça Kommagene ve cesur Kral Antiochos bulunur. Kartal ve Aslan, bu heykellerin koruyucularıdır.

Kommagene Uygarlığı'nın bir hediyesi olan dev tanrı heykelleri ve rölyefler, Nemrut Dağı'nı "Dünyanın Sekizinci Harikası" olarak tanımlar ve Adıyaman'ı "Dünya Kültür Mirası Listesi"ne taşır. Nemrut Dağı'nda gün batımında Kral Antiochos'un sözleri hala yankılanır:

"Ata hükümdarlığını devraldığım zaman tahtıma bağlı krallığı, tüm tanrıların ortak yurdu yaptım. Onları şekli temsillerini kendi soyumun talihli köklerinin geldiği Pers ve Helenlerin eski usullerine göre çeşitli biçimlerde yapmak suretiyle onurlandırdım. Bu kutsal mekan, sadece ileri yaşıma rağmen hala sıhhat ve selamet içinde olan bedenimi saran kılıfa, tanrının sevdiği ruhum Zeus-Oromasdes'in göksel tahtlarına yolcu olduktan sonra, ebedi bir istirahatgah olsun istemedim; buranın aynı zamanda bütün tanrıların ortak tahtları olmasını da kararlaştırdım."

Selçuklulardan günümüze uzanan lezzet! Selçuklulardan günümüze uzanan lezzet!

Adıyaman, kültür turizminden sağlık turizmine, spor turizminden av turizmine kadar birçok alanda zengin kaynaklara sahiptir. 1800 yıllık Roma döneminden kalan Cendere Köprüsü, Perre Antik Kenti, Arsemia, Eski Kahta Kalesi, Karakuş Tümülüsü gibi birçok tarihi eser bu şehirde ziyaretçileri bekler.

Editör: Sakarya Gazetesi